4 büyük kulüp başkanı canlı yayında açıkladı: Ligden çekileceğiz
SPORDört büyük kulübün başkanı Ali Koç, Burak Elmas, Ahmet Nur Çebi ve Ahmet Ağaoğlu ortak yayında açıklamalar yaptı.
Haberturk.com'un başkanların ifadelerinden derlediği açıklamalar şöyle;
AHMET NUR ÇEBİ: Sporun kardeşlik ve birleştirici özelliğinden hepimizin faydalanması gerektiğini kabul ediyoruz. Dışarıya yansıyan negatif hava algısı var. Bunun böyle olmadığını, bizim birlik ve beraberliğimizi kamuoyuna göstermek istedik. Bu fikri ortaya atanlar oldu, biz de destekledik. Biz aslında sahadaki rekabetin dışında arkadaş ve dostuz, abi kardeşiz. Kurumların bunu bilmesini, görmesini istedik. Kendi camialarımıza da, taraftarımıza da bu mesajı vermek istiyor olacağız.
ALİ KOÇ: Bizi izleyen herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Burak Elmas başkana hayırlı olsun diyorum. Ahmet başkana liderliğimizi yapacağı için başarılar diliyorum. Sorunlarımız, çıkarlarımız aynı. Saha dışında ortak hareket etmemiz, yapıcı olmamız lazım. Tarihte ilk olarak olduğunu düşünüyorum. Bu toplantı inşallah pek çok toplantının başlangıcı olur.
BURAK ELMAS: Süper Lig'deki Passolig kartları toplamının yüzde 78'i burada oturuyor. Ciddi kronikleşmiş problemlerimiz var. Bunların kavga ederek çözülmeyeceği açık. Sayın başkanlarımızla da konuştuk. Kulüplerin, futbolun devamlılığı için hemfikiriz. Sahada rekabet edelim, dışarıda bu problemler çözülmeyince futbolun değeri artmıyor. Bugün bu tartışmaya çok önem veriyorum. Sorunları çözerek Türk futbolunun değerini artırmaya vesile olmamız lazım.
AHMET AĞAOĞLU: Sayın Başkanın yüzde 78 ifadesi ile yola çıkmak istiyorum. Sorun ve sıkıntının yüzde 78 olan kulüplerin başkanları olarak oturuyoruz burada. Sahada rakibiz. Rekabetin fair-play kuralları çerçevesinde saha dışında sağlayabilmek amacıyla omuzlarımıza yüklenmiş olduğumuz sorumluluğu yerine getirmek durumdayız.
KULÜPLER BİRLİĞİ'NİN GEÇEN HAFTA YAYINLADIĞI BİLDİRİ
AHMET NUR ÇEBİ: Hepimizin ortak tavrı, dördümüzün ortak sorunu. Bizim sorunumuzun baktığımız zaman bakanlıkta sorununuz olabilir, hükümetten istekleriniz olabilir. Hepsinden önce Türkiye Futbol Federasyonu var. Bizim taleplerimiz, ısrarlı olmamız, üstüne gitmemiz bizim o kuruma saygısız olduğumuz şekilde algılanmamalı. Biz o kapıyı 40 kere çalmalıyız. Bunun kavga imiş gibi algılatmasını şahsım adına doğru bulmuyorum. Bizim konuştuğumuz şeyler medyaya yansısa sorun yok, konuşmadığımız şeyler yansıyor. Bunlar da bizi zaman zaman üzüyor. Bazı istihbaratları doğru yapmıyor. Bunlar bizi incitiyor. 3-5 tane madde vardı, kurulların bağımsız olması gibi. Maalesef yayın ihalesinin ilk iki senesi tamam ama sonra yürümeyen, gerekçe olarak pandemi gösterilerek, kulüplerin gelirlerinin erozyona uğradığını görüyoruz. Bu konuda Federasyon'un katkı sunmak istediğini de görüyorum. Maalesef kulüplerin en büyük derdi para.
YAYINCI KURULUŞUN İNDİRİM TALEPLERİ
AHMET NUR ÇEBİ: Gerekçe olarak pandemi önümüze konuldu, rakamın indirilmesi istendi. Ortaya bir tablo çıktı, bu tablo bizi yoruyor. Yayıncı kuruluşu destekleyen taraf olmak bizim için sorun. Federasyon'un sonuç alamaması bizi üzüyor. Bizim kapı çalmamız gayet doğal süreç. Bu konuda taviz vermiyoruz. İndirimi düşünmediğimizi söyledik. Yayıncı kuruluş desteklemiyorsa keşke Federasyon'un, Spor Bakanlığı'nın elinde kaynak olsaydı.
"YAYINCI KURULUŞUN YARATTIĞI ORTAM SIKINTILI"
AHMET NUR ÇEBİ: Cevaplar çarşaf çarşaf geliyor ama sonuçta isteklerimiz yerine getirilmiyor. Yapılamadığı için cevaplar istediğimiz gibi gelmiyor. Onları da suçlayıcı konuşmak doğru değil. Yayıncı kuruluşun yarattığı ortam hakikaten sıkıntılı.
"FEDERASYON, SORUNUN DERİNİNE İNMİYOR ÇÖZÜM ÜRETMİYOR"
ALİ KOÇ: Herhangi bir ülkenin futbol federasyonun temel görevleri nedir? Endüstriyi büyütmek, adil rekabet ortamı sağlamak, kulüplerin ihtiyaçlarını karşılamak, yardımcı olmak ve tabii ki mali açıdan sağlıklı, sürdürülebilir bir noktaya getirmek. Federasyonumuz sorunun özüne inmiyor, çözüm üretmiyor. Aldıkları kararlarda genellikle görüş ayrılıkları olduğu zaman kendi vicdanlarını, birtakım çevrelerin nezdinde bu kararları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Geçen sene bir sürü kulüp katılmadı. Belli başlı kulüpleri arayarak baskı, bir nevi tehdit. 19 kulübün imzası olmasına rağmen bu kararın sanki benim kararımla aldırılmış olduğu haberlerine aracı olmaları. Belli gazetecilerle algı yaratmaya çalışmak. Öncelikle çözülmesi gereken yayıncı kuruluş, arkasından yabancı meselesi. Adil rekabetin sağlanmadığı ortamda herkes kendi çözümüne gidiyor.
YAYIN GELİRLERİNDE NE KADAR AZALMA OLDU?
"BEŞ SENEDEKİ İNDİRİM TOPLAM 564 MİLYON DOLAR!"
ALİ KOÇ: Son 4 senede Avrupa'daki ilk 5 kulübün yayın geliri yüzde 4,5 artmış, Türkiye'de yüzde 27 inmiş. 2016'da ihale yapılıyor 500 milyon dolar ve 5 sezon. Seneler içinde bizim de kabul ettiğimi son derece zor, kur sabitlemeleri derken bu rakam küçülüyor. 2017'de 465 milyon dolara iniyor. 2019'da 388, geçen sezon 337 milyon dolara iniyor. 5 senede toplam indirim 564 milyon dolar. Bizim manevra alanımız çok daralıyor. Aynı gemide olduğunu düşündüğümüz Federasyon ne yazık ki bu konuda zaman zaman yayıncı kuruluştan bile daha iyi yayıncı kuruluşu savunuyor. Yayıncı kuruluş karşısında acz içinde olduklarını düşünüyorum. Daha pandemi gelmeden başladı. Bizler 'bunu bir seferlik olsun, seneye eski şartlardan başlayalım' dedik. Öyle olmadı, her sene indirim oldu. Bu argümanlara cevap verirken 'Kulüplerin bilgisi dahilinde' deniyor.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANANA KADAR ÖDEMELER YAPILMIYOR"
ALİ KOÇ: 3 sene evvel Kulüpler Birliği'nde durum izah edildi. Galatasaray, Kasımpaşa imzalamadı. Biz şartlı olarak imzaladık. Bilgi alışverişi yapılması bizim bu karara ortak olduğumuzu ifade etmez. Euro deli gibi artıyor. Pandeminin etkileri var. Bilet, loca satamıyorsunuz. Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor. Yayıncı kuruluşu bu kadar savunurken Spor Bakanımızla, Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanımızla paylaştınız mı? Yayıncı kuruluşu bu kadar sahiplenirken bizim haklarımızı niye savunmadınız? Bıçak kemiğe dayanana kadar ödemeler yapılmıyor. Her sene ödemeler durduruluyor. Geçen sezon paraları alamadık, ligler başladı. Almamız gerekenin çok altında paralar aldık. Adeta sus payı gibi. Biz bunu ciddiyetten uzak bir yaklaşım olarak görüyoruz. Federasyon başkanımız masaya vursaydı bu işler buraya gelmezdi.
"BİZ ARTIK SEYİRCİ DEĞİL, KAPTAN OLACAĞIZ!"
BURAK ELMAS: Sanırım hepimiz bu konuda mutabıkız. Biz Türk futbolunun sahibiyiz kulüpler olarak. Federasyon'u bizler adına oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Biz artık burada seyirci değil kaptan olacağız. Anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş ilişkisi var. Bu kuruluşu ihaleye biz sokmadık, şartnameyi incelemedik. Yayıncı kuruluş şartnamenin bedelini ödemek zorundadır. Biz onlardan zengin değiliz. Biz niye onları ihale edelim. Biz her sene indirim pazarlığı, ihale yapıyoruz.
"BİZ DÜMENDE OLSAYDIK BU İNDİRİM TALEPLERİ GELEMEZDİ"
ALİ KOÇ: Yayıncı krizinin acilen çözülmesi önceliklidir. Biz hukuki muhatap değiliz. Bundan sonra olacağız. Bir sonraki yayıncı ihalesinde federasyonumuzla beraber, arzu ederlerse bütün yetkiyi verebilirler. Muhtemel yatırımcılarla kulüpler pazarlık içinde olmalı. Yabancı liglerin çoğunda böyle. Biz dümende olsaydık Kulüpler Birliği'ne her sene bu indirim talepleri gelemezdi. Pandemiden yayıncı kuruluşun gördüğü etkiyi bize anlatıyorlar. Ya bizim yaşadıklarımız? PCR testlerini bile karşılamadılar. Takım sahaya çıkar, çatır çatır top oynar. Karşı takımın kalesini abluka altına alır. Atamaz golü, hatta 90. dakikada gol yer yenilir. Üzülürsünüz ama kızmazsınız, elinden geleni yaptı diye. Federasyon böyle bir noktanın çok uzağında.
"FEDERASYON'LA ZABITLARA GEÇMEYEN TOPLANTI YAPMAYACAĞIZ"
BURAK ELMAS: Sayın Başkanlarımızla yaptığımız toplantıda bu problemlerde hepimiz mutabıkız. Bu problemler çözülmezse bu oyun devam edemez. En son raddeye gitmeye hazır mıyız sorusuna mutabık kaldıktan sonra bunu açıkladık. Bizim niyetimiz üzüm yemek. Oyun artık ilgisini kaybetmeye başladı. Seyirci azalıyor. Avrupa'da Türk futbolunun derecelerine bakarsanız, sahada başarı yok. Kulüpler sürekli birbiriyle kavga ediyor. İtiraz ediyoruz, ceza alıyoruz. Ses çıkar, kulübünü savun, ceza versinler. Orada oturup sorunu çözmemelerinin bedeli Türkiye'de stres oluyor. Hakkaniyetli sistem olsa Türkiye bu kadar gerilmeyecek. Sayın başkanlarla aynı fikirdeyiz. Bu artık idare edllecek bir sistem değil. Bunu kapalı kapılar ardında değil şeffaf değil. Biz Galatasaray olarak zabıtlara geçmeyen Federasyon'la hiçbir toplantı yapmayacağız. Rakamlarımız açık, borcumuz açık. Herkes her şeyi biliyor. Burada dirayetli davranacağız, çünkü bu işin sonu Türk futbolu için iyi değil.
"ENFLASYONDAN BİZİM ARTIRIM TALEP ETMEMİZ LAZIM!"
AHMET AĞAOĞLU: Naklen yayın gelirinden başlayalım. 4 büyük kulübün genel bütçelerinde yüzde 20-40. Anadolu kulüplerinde yüzde 60-90 oranında. Bizi bu kadar rahatsız eden bir konu Anadolu kulüplerini ciddi şekilde ekonomik çıkmazın içine sürüklüyor. Yayıncı kuruluşun işin bu tarafında olmadığını gördük. Harcamalarımızın yüzde 60-80'lik bölümü yabancı para cinsinden. Gelirlerdeki düşüşü göz önüne aldığımızda. 3 puan karşılığında aldığımız para 750-800 bin Euro gibi. Bugün naklen yayından elde ettiğimiz 3 puan karşılığında 190 bin Euro. Dörtte üç oranında düşüş oluyor. Kurdan etkilendik diyor yayıncı kuruluş, 'Kovid'den, enflasyondan etkilendik' deyip indirim talep ediyor. Aslında bizim enflasyondan bizim artırım talep etmemiz lazım.
"GELİRLERİMİZ NAKLEN YAYINLARDA DÖRTTE ÜÇ ORANINDA DÜŞÜŞ GÖSTERİYOR"
AHMET AĞAOĞLU: Yabancı oyunculara döviz ödüyoruz. Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz. Gelirlerimiz naklen yayınlarda dörtte üç oranında düşüş gösteriyor. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Bu aslında Türk futbolunun genel sorunu. Spor Toto neredeyse ülke sporunu finanse eden kuruluş. 2004 veya 2005'ten itibaren. Bütün federasyonların yüzde 90 oranında giderlerini karşılayan kurum konumunda. Kulüplerin elde ettiği gelir var. Naklen yayınla karşılaştırıldığında bana göre devede kulak. Burada esas olan bizim naklen yayın gelirlerinden uğradığımız kayıp. Kovid sürecinde özellikle Anadolu kulüplerini rahatsız eden konu bu.
"İDDAA GELİRLERİNDEKİ PAY HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR"
AHMET NUR ÇEBİ: Geçmişte sponsor gelirleri azdı. Bugün artık öyle değil. Taraftar güzel stat istiyor. İyi futbol istiyor. Artık her şey değişti. Bu da bizi zorluyor. Amatör sporlar var mesela. Birçok kulübümüzde var. Sayın Cumhurbaşkanımız sağ olsun buraya kaynak aktarıyoruz dedi. Vergilerinizi ödeyin geri alırsınız. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin geliri. Aylardan beri yatırıyoruz ama bize bir şey vermiyorlar. Vergi yüzde 40'a çıktı. Pandemi döneminde herkese kolaylık sağlanırken biz sıkıntı içinde kaldık. Çok büyük İddaa gelirleri var. Buradan bizim aldığımız pay her geçen gün aşağı düşmekte.
ALİ KOÇ: Devletimiz sağolsun, Bankalar Birliği sağolsun. Kronik hale gelmiş, borç yapısını yeniden yapılandırdılar. Nefes aldık. Yapılabilir en iyisini yaptılar. Bizim maliyetleri düşürüp, gelirleri arttırmamız lazım. Burada en önemli husus İddaa gelirleri. Bakanlığımız çok güzel çalışmalar yaptı. Canlı bahis koydular mesela. Spor müsabakası oynanırken bahisleri yaptılar. Bu illegal bahisi engelledi. Toplam legal bahis 2020 tahmini 8,5 milyar dolara çıktı. Bu hatırı sayılır para. Artan ilgiden sonra kulüpler ne almış, 2013'te 266 milyon lira almış, 140 milyon dolarmış o dönem. 2020'de tahmini 320 milyon lira almışız dolar olarak 46 milyona düşmüş. Yüzde 4,5'tan binde 4,5'ta tutulmuş iddaa gelirleri. İnanıyorum ki doğru oluşumlarla bunu hayata geçirebiliriz.
"YAYIN İHALESİNİ BİZ PAZARLAMALIYIZ"
BURAK ELMAS: Yayın ihalesinde satılan hak kulüplerimizin hakkı. Bunu hakkı pazarlaması için yetki verdiğimiz TFF bunu beceremedi. Bizim haklarımızı olması gerektiği gibi pazarlayamayan, hatta değerini düşüren aracıya bu yetkiyi vermek istemem. Biz kulüpler olarak kendi oynadığımız ve birlikte sahibi olduğumuz ligin artık pazarlamasını kendimiz yapmamız lazım.
AHMET AĞAOĞLU: Ürün satışından ciddi gelir elde ediyoruz. Bilet, loca, kombine satışları pandemiden önce ciddi gelir bırakıyordu. Reklam ve sponsorluk var. Anadolu kulüplerinde ürün satışı bizim yüzde 3-5'imiz. Bilet satışları parlak değil, reklam sponsorluk yok denecek kadar az. Geriye naklen yayın kalıyor. Yayıncı kuruluşla yapılan pazarlıklar neticesinde en fazla etkilenen tabii ki Anadolu kulüpleri oluyor. Karşılayamaz duruma geldikleri anda zaten ortada oynanacak bir durum kalmayacak ki. Medyaları yok, camiaları yok, seslerini duyuramıyorlar. Tek mercii kendi illerinin, bölgelerinin siyasilerin vasıtasıyla doğal olarak devlete gidiyorlar. 35 yıldır yöneticiyim siyasetin sporun içinde olduğunu görmüyorum. Biz devlete gidiyoruz. Ha sporla uğraşıp da siyasete girenlerin sayısı azımsanacak değil.
FEDERASYON VE KURULLARI
"KURULLARDAN MEMNUN OLAN BİR KULÜP YOK"
BURAK ELMAS: İkinci konu kurullar. Süper Lig'de kurullardan memnun olan bir kulüp yok. Sistem çalışmıyor. Bizler bozuk sistemin başına insanları değiştirerek sistemi düzeltmeye çalışıyoruz. Eski hakemlerimiz her hafta hakemlik camiasının çökmüş olduğunu ifade ediyorlar. Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ile ilgili önerilerimiz var. Bu yapı adaletli yapıya dönüşecekler. Bunu biz teklif edeceğiz. MHK da çalışmıyor. Oyunu hakeme rağmen güzelleştiremezsiniz. Bu sistem çalışmadığı zaman oyun güzelleşmiyor. Federasyonun kendi atadıkları kendi yargı kararını belirliyor. Böyle bir sistem olmaz. AİHM'deki kararlara devletimiz itiraz ediyor, tazminatları devletimiz ödüyor.
"FEDERASYON'DAN CEVAP GELDİ, BİRÇOK YERİ YANLIŞ"
BURAK ELMAS: Biz ültimatom vermedik, bu sorunları halletmemiz lazım, beraber halletmemiz lazım dedik. Bu problemlerle devam edemeyiz. Bugün gelen cevabı anlamanız mümkün değil. Birçok yeri yanlış. Yabancı kuralı yap-boza döndü. Her sene yabancı kuralı konuşulur mu? Bunlar hallolması gereken meseleler. Dönemsel, başka kaygılarla verilmiş kaygılar var. Bizim bir oyuncumuzun transferi konusunda başka kulüple davamız var. Mahkemede görülüyor. Federasyon bize Avrupa kupasında oynatacağımız oyuncu için izin vermedi. Bu akşam biz ne diyeceğiz onu bekliyorlar.
AHMET AĞAOĞLU: MHK ile sıkıntıları dile getiriyoruz ama 1960'dan beri bu şekilde. Tahkim Kurulu böyle. Bunu değiştirmek için çaba harcanmadı. Bağımsız kurullar yerine bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun diye bugünlere getirdik. Değiştirmek için geç kaldık, kronikleşti.
"BU TAM BİR İHLAL"
ALİ KOÇ: Federasyonda spor hukukundan sorumlu yönetim kurulu üyemiz var. Aynı şekilde onun altında devlet kurumunda çalışan bir üye disiplin kurulu üyesi. Bu tam bir ihlal.
"ÇARPIKLIK KİŞİLERDE DEĞİL SİSTEMDE"
AHMET AĞAOĞLU: Tahkim'in vermiş olduğu kararın Anayasa'nın ilgili maddesi uyarınca hiçbir şekilde değiştirilemez nihai karar olduğun ifade ediyorlar. Yeryüzünde bir iş yapıyorsanız mutlaka sizi denetleyen bir kurum vardır. AYM'nin kararını göz ardı ediyorsanız, bağlı olduğunuz kurum uluslararası platformda UEFA ve FIFA'dır. O zaman UEFA ve FIFA'nın çizdiği çerçeveye uymak zorundasınız. Çarpıklık kişilerde değil sistemde. Kişileri değiştirerek veya mevcut üyelere yemin ettirdikleri için tarafsız olmuyorlar.
AHMET AĞAOĞLU: Son 3 sene içinde kaç MHK Başkanı değişti? Tartışmalar sona erdi mi? Çünkü arıza motorda siz lastik değiştiriyorsunuz. Premier Lig'de hakem hata yapınca hakem eleştiriyor, sistem değil. La Liga'da aynısı. Sistem ya da yapay zeka bir sonraki maçın kim olacağını belirliyor. Bu hakeme neden görev verildiğini kimse konuşmuyor. Maalesef bizler tarafından da desteklendiği için. Bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun anlayışı... Çok basit bir şekilde federasyon genel kurulunda bunun üzerinde tartışılacak, gerçekten bağımsızlığına inandığınız takdirde yürürlüğe girecek bir şey.
"BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİ LAZIM"
BURAK ELMAS: Bizler bir irade ortaya koyuyoruz. Umarım sonuçta başarılı oluruz. Artık başlarına bırakmıyoruz. Burada samimiyet esastır. Birbirimizin hakkına sahip çıkmamız lazım. Başarı için birilerinin haksızlığa uğramasına göz yummamamız lazım. Bu sistemin değişmesi lazım. Çok fazla çalışma var. Kulüplerimizin profesyonelleri çok güzel çalışma yapmış. Biz bunu ya değiştireceğiz ya da değiştireceğiz başka seçenek yok.
AHMET NUR ÇEBİ: Sayın Ağaoğlu Başkan gayet iyi anlattı konuları. Uzlaşma Ceza Kurulu var. Bizim cezamızı onlar kesiyorlar. Hakkaniyet indirimi vardı pandemiden sonra bu da kaldırıldı. Dışarıdaki özel mahkemelerde UÇK'nın kararlarını tartışmaya açıyoruz. Bu kulüplerin ayakta kalmaması halinde hangi futbolcu, hangi hoca para kazanabilecek? Pandemi başladığından beri biz yurt dışında her davayı kaybediyoruz. Futbolcu 2 milyon Euro dava açıyor, alıp gidiyor. Türkiye'de lobisi zayıf kulübün UEFA'da ve CAS'ta dava kazanma şartı yok.
"TFF'NİN FATİH TERİM'LE PROBLEMLERİ VAR"
BURAK ELMAS: Bugün Federasyon'un genel kurulda yapmayı planladığı değişiklikler elimize ulaştı. Bizim bağımsızlıkla ilgili taleplerimizle ne kadar uzak olduklarını gösteriyor. Sistem değişikliği değil de birilerinin ağzına bir parmak bal çalmak için yapılmış. Bizim tekliflerimize ivedilikle yorum getirerek iyi niyetlerini ortaya koyacaklar. Uzun süredir sistemsizlik sisteminden besleniyor. Kişilerin birçok kişiyle problemi var. TFF'de bizim teknik direktörümüz Fatih Terim'le problemleri olduğunu gördük. Burada en uç önlemi almaya hazır olduğumuzu söyledik. Federasyon iyi niyetli ise ivedilikle bizi çağırır, süre belirler, eylem planı belirler. Ama ortada böyle bir irade yok. Bizi dinleyerek, istediklerimiz çözümlere adapte edilmesi gerek. Belki de son dönemde devletimiz futbola yapılmamış en büyük yatırımı yaptı. Tesis, stat yaptı. Biz süper bir kültür merkezi yapıp içinde oyun sergilemiyoruz. Delege etme alışkanlığı var. Yapmak istemedikleri konuyu yukarıya delege etme alışkanlığı var. Burada da samimiyet görmüyorum açıkçası. Burada en önemlisi irade göstermek ve birlikte hareket etmek. Buradaki hakkaniyetsizlikleri hepimizin adına giderecek irade önemli. Bizim dönemimizde bir katkı yapabilirsek, bizler seçilerek geliyoruz, bu katkıyı verirsek ülkeye hizmet etmiş oluruz.
"TFF ALTINDAN KALKAMIYORSA PAYDAŞLARLA BİRLİKTE YÜRÜTMEK ZORUNDA"
AHMET AĞAOĞLU: Oynanan oyun futbol olmaktan çıktığı yerde oynasanız ne olur, oynamasanız ne olur? Yıllardır yaşanan tablo bu. Perde önünde bir oyun, arkasında bir oyun var. TFF bütün sorumluluğu üzerine alıyorsa, futbolla alakalı plan, programlamalarını üstüne alıyorsa ya gereğini yapar ya da altından kalkamıyorsa paydaşlarıyla birlikte yürümek zorunda. La Liga, Premier Lig'de olduğu gibi. İngiliz Futbol Fedarasyonu talimatları uyguluyor. Altyapı, antrenör eğitimi kulüplerin kendi sorumluluğunda. Hakemler apayrı bir şirket. O şirkette kimsenin hata yapma şansı yok. La Liga'da ortaklaşa yürütülen MHK var. Algoritmaları tamamen La Liga temin ediyor. Bu modele geçmememiz için hiçbir sebep yok. Yasal düzenlemeyi yapacak olan federasyon değil, devlet. Biz gerekli olan bütün çalışmaları yapıp Spor Bakanlığı, ilgili bakanlıklar ve son olarak Bakanlar Kurulu ve sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Naklen yayın gelirlerinden federasyon yüzde 23'e varan bir kesinti yapıyor. Yapılanlar alt ligler, futbol topları, VAR harcamaları, eğitim seminerleri, hakem seminerleri. 600'ün üzerinde personel gideri. Federasyon asli görevi olan futbolu yönetsin.
YABANCI OYUNCU KURALI
AHMET NUR ÇEBİ: Yabancı sayısına baktığımızda kimisinin altyapısı kuvvetli. Bazı kulüpler var dışarıdan müsaade alabildiği kadar getirerek maliyetleri düşürüyor. Ben de istiyorum Türk oyuncu oynasın ama bizim çocuklarımız kural değişince 3 milyonu 6 milyona çekti. Alınan her türlü karar kulüplere zarar vermeye başladı. Hakkaniyetli bir tavır yok. TFF bize bir kaynak bulacak. Spor Bakanlığı ile hükümetle görüşecek. Ben Afrikalı'yı getiriyorsam benim çocuğum Juventus'a gitmek istiyor. Federasyon, A Milli Takım için bir şey yapmak istiyorsa bunun bedelini kulüpler ödeyemez. Kulüpler Birliği'nde 6 ay görev yaptım. Biz yüzde 90 hareket ettik. Biz 20 kulübüz, hepimiz araya geliyoruz, destek veriyoruz, imza atıp gönderiyoruz, kaale almıyorsunuz.
AHMET AĞAOĞLU: Geçen sene yabancı futbolcu gündeme geldi. Yerli oyuncu kalitesini artırmak için önlemlerin alınması gerektiğini ifade ettik. Yabancı oyuncuyu sınırlamak istiyorsunuz, tamam hemfikiriz. Yabancı oyuncuyu yerli oyuncuyu rekabet ortamına sokmadan, yerli oyuncunun gelişimini sağlayamadan kalitesini artırmanız mümkün değil. Fenerbahçe ve Göztepe'yle agresif talepte bulunduk, rezerv talep uygulaması dedik. Siz altyapıyı yapmadan, yerli oyuncunun yetişmesi için altyapı desteği vermezseniz, oyuncuyu rekabete hazırlayamazsınız. Yerli oyuncunun kalitesini yukarıya çekersek yabancıya gerek kalmayacak.
BURAK ELMAS: Yabancı oyuncu konusunda bütün kulüpler mutabık. Bu deklarasyon yapıldı. Bu karar kulüplerin iradesine rağmen, samimiyetsiz alındı. Senin hocan Avrupa Şampiyonası'nda başarısız diye yabancı kuralı getirilemez. Bunun cezası bize kesilemez. İyi bir milli takımımız var. Bu dönemde yabancı kuralı çıktı. Garip kararlar var. Bu kararla bizlere rağmen alınıyor. İşi bilen biziz, biz ne istiyorsak, ortak istiyorsak, birimiz için değil, bu yapılmalı.
"10 YILLIK DEVLET STRATEJİSİ LAZIM"
ALİ KOÇ: Yabancı konusunda bir süreç yönetimi var. Bir de konunun içeriği. Kısa bir süre önce federasyona çağırıldık. Ana konu yabancı kuralıydı. Artsın, devam etsin, kademeli insin, inmesin. Sayın Başkan bana sordu. 'Bazı kulüplerimizin sıkıntısı var, bizim işimize dahi gelebilir. Sağlıklı yapıya kavuşana kadar oyuncularla müzakere etmek durumunda kalmayalım. Aramızda çalışma grubu yapalım. Devre arasında önümüzdeki 3 senenin nasıl olacağını kararlaştırıp, kamuoyuna açıklayalım'. Türkiye net ihracatçı konuma gelene kadar futbolda bence sıkıntılar devam edecek. Bu yabancı futbolcu sayılarını değiştirerek elde etmek mümkün değil. Milli takımlara çok oyuncu veren takımlar mükafaatlandırılsın dedi bir başkanımız. Mesela 30 yaş üstü olmayacak. Şu an yapısal sorunun çözülmesi için bana göre 10 yıllık devlet stratejisi lazım. İrade varsa yapılır, çok zor değil. Bunu yapan ülkeler var. Toplantıdan uzlaşı ile ayrılmıştık. Kapıdan çıkarken ligler 18 mi olsun, 20 mi olsun şartını konuşalım diye ayrıldık. Sanki bunları konuşmamış gibi açıklama yaptılar, yabancı kuralı koydular.
"AB VATANDAŞINA UYRUĞUNDAN DOLAYI AYRIMCILIK YAPAMAZSINIZ"
ALİ KOÇ: Zaten AİHM'de bir sürü dosyamız var. Trabzonspor'un kurullarla çıkan kararı var. Şimdi taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalardan dolayı birine, AB vatandaşına uyruğundan dolayı ayrımcılık yapamazsınız. +6'ya gelecek AB vatandaşı oyuncular, kulüplerinden bağımsız kendi iradeleriyle yargıya gidebilir. İspanya'da Nihat Kahveci örneği var. Dolayısıyla böyle bir şeyle karşı karşıya kalacağız. Bugün 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü. Çok acı ve hüzünlü bir olay. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve Türk halkının direnişiyle kahramanca püskürtülmüştür. Emellerine ulaşamadılar. Şahitlerimizi rahmetle, minnetle anmak istiyorum.
BURAK ELMAS: Ali Başkanın da söylediği gibi 15 Temmuz'da Türk halkı demokrasisine sahip çıktı. Halkımızın verdiği mücadeleyi anımsayarak teşekkür ediyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum
AHMET AĞAOĞLU: 15 Temmuz hain darbe girişimini bir kez daha lanetlerken, Çanakkale, Sarıkamış'ta canlarını vermişlere Allah'tan rahmet diliyorum.
AHMET NUR ÇEBİ: 15 Temmuz şehitlerimize rahmet diliyoruz.
MAÇA ÇIKMAMA KARARI OLACAK MI?
"ARTIK YETER BIÇAK KEMİĞE DAYANDI!"
ALİ KOÇ: Artık yeter, bıçak kemiğe dayandı. Geçen sezon ilk maçların ilk 1 dakikasında hiçbirimiz oynamadık. İrade koyduk. Kulüpler Birliği iradeyi koyduktan sonra her şey olur. UEFA, FIFA hiçbir şey yapmaz, yapamaz. En kötü 3 puanımız silinir. Federasyonun bir yöneticisi bazı kulüpleri arayıp, 'Niye Ali Koç'un suyundan gidiyorsunuz' diyor. Biz bunu iradeyi koyarsak yaparız. Sanki biz rakibiz. Biz Federasyon'la rakip değiliz, paydaşıyız. Federasyon bizim amirimiz. Bu kavgadan kendilerine yakın bir sonuç çıkabilir. Ama bilsinler ki bizle inatlaştıkça güvenirlilikleri düşmeye devam eder.
AHMET NUR ÇEBİ: Şampiyonlar Ligi'nde seneye başka bir takım uzun süre ülke puanı nedeniyle ön eleme yaparak katılma durumunda. Takımlarımızın alacağı puan çok önemli. Limitlerimde çok büyük sorunumuz var. Federasyona derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Henüz çözüm bulamadık. Bugün benim yarın başka takımın sorunu olarak karşıya gelecek. Bu kriterlerin yükü çok ağır oluyor. Aşacağımızı tahmin ediyorum. Yayın konusunda çok net, hukuken hakkımızı aramak zorundayız. Bunu bizim adımıza TFF yapması lazım. Yabancı sayısında fikrim belli. Sınırlama olmasını doğru bulmuyoruz. Olacaksa da altyapıda TFF'nin kaynak bularak, altyapıyı geliştirerek yerli futbolcu alternatifini önümüze koyması gerekir. TFF'de bizler genel kurul üyesiyiz. Genel kurulda TFF'ni yanlışları varsa bunları anlatırız. Gereken ne ise onları yaparız. Federasyonla biz kavga etmiyoruz, bizim üst kurulumuz saygı duyuyoruz. Hasar ve zayiatlarda canımız yandı, bunu da anlatıyoruz. Umutsuz yaşanmaz, gidip derdimizi anlatacağız, çözeceğiz. Vergiyi arttırmayın diyoruz. Biz kendimizi de eleştirmeliyiz. Bu kulüpler zor durumda. Hiç kimse biz çok iyiyiz diyemez. Bugünkü programın TFF ile sıkıntılarımızı anlatmak için imkan sağladığını kabul ediyorum.
"TRANSFER DÖNEMİNDEYİZ, BİRÇOK MENAJERİN OYUNUNA GELİYORUZ"
AHMET NUR ÇEBİ: Birlik ve beraberliğimizi de kamuoyuna anlatıldığını, gösterildiğine inanıyorum. Şu anda transfer dönemindeyiz. Birçok menajerin oyununa geliyoruz. Biz kendi içimizde de menajerlerin yalan dolanlarına alet olmayıp, birbirimizle iletişim halinde olmamızı istiyorum. Birbirimizin ilgilendiği futbolcularla ilgilenip fiyatlarını artırmaya gerek yok. Birbirimizle haberleşerek etrafa ciddi anlamda birlik ve beraberlik mesajını vermek istiyorum.
SÜPER LİG A.Ş. KURULABİLİR Mİ?
"BAŞARILMASI MÜMKÜN. ŞEFFAFLIK İSTİYORUZ"
ALİ KOÇ: Süper Lig A.Ş'de 10 yıl geç kalınması. Başarılması mümkün. Riski alan kulüpler, kefaret veren başkanlar, kulüplerin taraftarları, statların yönetimi, maliyetleri, onarım bakımları bizde. Ciddi kiralar veriyoruz. Oyuncularla sıkıntıyı bizler yaşıyoruz. Sosyal medyada yerden yere biz vuruluyoruz. Bizi en çok etkileyen çıkarlarımızla ilgili söz sahibi değiliz. Marka değerimizi arttırmamız için kulüpler kendi çıkarlarını beraber ele alabilecek hukuki yapıya en kısa sürede kavuşmalıdır. İnanıyorum ki, bizler kendi haklarımızı daha iyi koruruz diye düşünüyorum. Bizim gelirlerimiz düşüyor, ama federasyonun gelirleri düşmüyor. Biz bizim paramızın nerelere harcandığını bilmek istiyoruz. Şeffaflık istiyoruz. Şu an güven sorunu var. Güven sorunun toplumsal etkileri var. Ama bu yaklaşımla yapamayız.
"HAKEMLİK MÜESSESESİNDEN HEPİMİZ RAHATSIZIZ"
ALİ KOÇ: Hepimiz hakemlik müessesesinden rahatsızız. Teknoloji geldi sorunlar çözüleceği yerde arttı. Biz Fenerbahçe kulübü olarak diyoruz ki mesela hakem atamalarını nasıl iki kişi yapabilir? Hakem performansına göre puan alıyorlar. Biz de diyoruz ki 3 kişi raporlasın. Bu da yayınlansın. Hakem atamalarını dediğimiz şekilde yapsa güven artar. Bir adım daha öte gidiyorum, hakemler kurayla atansın diyorum. Hatta iyi hakem performansına prim verin. Bu benim fikrim. Şimdi MHK diye bir yer var. Başkanın ne kadar dürüst, ahlaklı olduğu konuşuluyor. Ama bir kişinin dürüstlüğü ile sistem değişmiyor. Bu gecenin en büyük artısı milyonların doğru bilgilendirilmesi. Federasyonun bir tarzı var, yönetilirken algıyla başlıyor işe. Nihat Bey ve ekibi gelsin hep birlikte program yapalım. Medeni insanlarız, aramızda husumet yok. Yarın bir gün bunlar olmamış gibi TRT Spor'a çıkıp önceden hazırlanmış sorularla işi geçiştirmeyin. Bizle inatlaşmayın. Bunun zararını hepimiz göreceğiz.
"TFF YÖNETİMİ İSTERSE BU DEVRİMİN BÜYÜK BİR PARÇASI OLABİLİR"
BURAK ELMAS: Federasyona karşı kulüpler canlı yayını değil bu. Türk futbolunda devrim yapma mecburiyetimiz var. Aynı tarihi sorumluluk TFF'de var. TFF yönetimi isterse bu devrimin büyük parçası olabilir. Bu devrim onlar istese de istemese de olacak. Bunlar kronikleşmiş sorunlar. Aramızda kavga çıkaran sistemsizlikleri ortadan çıkarmak istiyoruz. Artık herkes hakkını alsın istiyoruz. Yapılacak çok net. Bu devrimin parçası olmayı tercih ederse TFF çok daha hızlı ilerleriz. UEFA kuralları 15-20 yıldır var. Sektörü denetlemediği için federasyonlar bu problemin katlanmasına izin verdiler. Bu dönem çok önemsiyorum. Hepimizin Türk futbolu adına cesur olmamız lazım. Bunları çözmez isek başarının da bir anlamı kalmayacak.
AHMET AĞAOĞLU: Sorunumuz asla kişilerle değil sistemle. Kurallar, kaideler, talimatlar doğrultusunda hareket edildiği takdirde onlar da çok rahat edeceklerdir. Sistemin değişmesi için futbolun bütün paydaşlarının ortak hareket etme zorunluluğu var. Yoksa ortada futbol adına, oyun adına bir şey kalmayacak. Ortada sorun varsa o sorunun yüzde 78 müsebbibi biz kulüpleriz. Türk futbolunun bu noktaya gelmesinde bazı şeylerde sessiz kalınmasının sorumluluğu var. Bu noktadan sonra yanlış yapma şansımız yok.
AHMET NUR ÇEBİ: Federasyona, kulüplere katkı vermek boynumuzun borcu.
ALİ KOÇ: Bu noktaya gelişimizde kulüplerin hataları var ama şimdiye kadar federasyonlar denetleme gücünü kullansalardı bu noktaya gelinmezdi. Yöneticilerin de suçu var. Öncelikle herkesin bayramını kutluyorum. İnşallah bunun gibi birkaç tane program yaparız. Habertürk'ü kutluyorum. Bizleri buraya getirdiğiniz için. Hepimizin taraftarlarına söyleyeceğim, dördüncü dalgadan bahsediliyor, iş ciddi. Bir sezon daha seyircisiz geçiremeyiz. Onun için sağlığınıza dikkat edin. İnşallah yüzde 50'yi yüzde 75'e çıkarabiliriz.
BURAK ELMAS: Bu güzel yayını gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Kıymetli başkanlarıma teşekkür ediyorum. Galatasaray olarak Türk sporunun problemlerin halledilmesi için tüm irademizi de problemlerin arkasına koymaya hazırız. Kamuoyundan ricam burada konuştuğumuz eylemleri yakından takip etsinler. Çünkü bunları şeffaf bir şekilde Federasyon'a götüreceğiz. Bunların takipçisi olsunlar. Herkese bu vesile ile iyi bayramlar diliyorum.
AHMET AĞAOĞLU: Taraftarlarımıza ricamız var. Futbolun güzelliklerini yaşamak istiyoruz. Spekülatif haberler üzerinden değil gerçekçi haberler üzerinden değerlendirmelerini yapmaları. Camialar olarak o sorumlulukta hareket edersek pek çok sorunun üzerinden geleceğine inanıyorum. Önemli adım attık. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler. Süper Lig A.Ş'yi gerçekleştirirsek Türk futboluna en önemli katkıyı yapmış oluruz.
Kaynak: HABERTÜRK
İlginizi Çekebilir