Chobani, Dünya Mülteci Forumu ile mülteci sorununa ve çözüm yollarına dikkat çekti
DÜNYAHamdi Ulukaya: Bir mülteciyi işe aldığınızdan itibaren, o insan artık bir mülteci değildir
ABD’de son 10 yılın en hızlı büyüyen ve "En Yenilikçi 10 Şirket" arasında yer alan ve dünyada gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk çalışmaları ile öne çıkan Chobani, Dünya Mülteci Forumu’nun ev sahipliğini gerçekleştirdi. ABD Kongre Üyeleri, TENT Vakfı yöneticileri ve mülteciler için çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin konuşmacı olarak yer aldığı forum dünya çapında mültecilerin karşı karşıya olduğu genel zorluklara, mülteciler için insani destek ve istihdam için çözüm yollarına odaklandı.
Forum’da konuşma yapan Chobani Kurucusu ve CEO’su ve mültecilerin istihdamı için çalışan TENT Vakfı’nı Kurucusu Hamdi Ulukaya, ““Bugün Ukrayna’da, Afganistan’da, yakın zaman önce Suriye’de ve Venezuela’da yaşanan yıkıcı insani krizlerle yüz yüze geldik. Ancak şirket yöneticileri ya da iş toplulukları anlamlı bir eylem içinde değil. Birleşmiş Milletler, devletlerin yardımları ile bu insanlara yardımcı olmaya, hayat kurtarmaya çalışıyor. Ancak önemli olan bundan sonrası. Mültecilerin bir işi olması gerek. Bir mülteciyi işe aldığınızdan itibaren, o insan artık bir mülteci değildir. Mültecilik ancak kendi ayaklarınız üzerinde durduğunuzda biter. Bu da ancak kalıcı bir iş ile mümkün olabilir.” dedi.
Çağımızın en önemli insani krizlerinden biri olan mülteci sorunu dünyada büyümeye devam ederken, ABD’de son 10 yılın en hızlı büyüyen ve "En Yenilikçi 10 Şirket" arasında yer alan ve dünyada gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk çalışmaları ile öne çıkan Chobani 10 Ağustos Çarşamba günü, Dünya Mülteci Forumu'na ev sahipliği yaparak ABD'de ve dünyada mülteciler için daha güçlü hükümet politikaları için çalışan, insani destek ve istihdam yolları sağlayan önde gelen liderlerini bir araya getirdi. Forum, ABD'nin Afganistan'dan çekildiğini açıklamasının yıl dönümü ve Rusya-Ukrayna savaşının altıncı ayında gerçekleştirilirken hem Afganlar hem de Ukraynalıların yaşadığı ve dünya çapında mültecilerin karşı karşıya olduğu genel zorluklara odaklandı.
Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen toplantının konuşmacıları arasında forumun ev sahipliğini yapan Chobani kurucusu ve CEO’su ve TENT Vakfı’nın kurucusu Hamdi Ulukaya’nın yanı sıra, ABD Kongre Üyeleri Michael McCaul ve Jason Crow; Citi Başkan Yardımcısı, TENT Vakfı Danışma Kurulu üyesi ve Save the Children Mütevelli Heyeti Üyesi Jay Collins ve ABD ve dünyadaki Ukraynalı aktivistleri çatısı altında toplayan Razom’un başkanı Dora Chomiak gibi isimler yer aldı.
Üç farklı başlık içeren Forum kapsamında “Ukrayna, Ortadoğu ve ötesindeki İnsani Kriz” adını taşıyan ilk panel, Citi Başkan Yardımcısı, TENT Vakfı Danışma Kurulu üyesi ve Save the Children Mütevelli Heyeti Üyesi Jay Collins moderasyonunda gerçekleştirilirken, ABD ve dünyadaki Ukraynalı aktivistleri çatısı altında toplayan Razom’un başkanı Dora Chomiak, Save the Children Küresel İnsani Direktörü Gabriella Waajiman ve BM Mülteci Örgütü (UNHCR) Yemen Temsilcisi Jean-Nicolas Bueze konuşmacı olarak katıldı. Ukrayna'daki savaş haberlerinin giderek gündemde alt sıralara düştüğü bugünlerde Ukraynalı 44 milyon insan ve ABD'nin geri çekilmesinin dalgalı etkilerinin yaklaşık bir yıl sonra hala hissedildiği Afganistan için hayatın zorlu bir şekilde devam ettiği vurgulanan palende; büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olan yerinden edilmiş milyonlarca kişiye yardım ve bakım sağlamak için gerçekleştirilen çalışmalar anlatıldı. Sahada neler olup bittiğini, hangi yardımların teslim edildiği ve en kritik ihtiyaçların neler olduğunun anlatıldığı panelde, dünyanın yardımına acil ihtiyaç duyulduğu ve yardım ederek nasıl bir fark yaratılacağı konuşmacılar tarafından izleyicilere aktarıldı.
Dünya Mülteci Forumu’nun “ABD'de Mültecilerin İşe Alınması: Sağlam Bir Ticari Yatırım” başlıklı ikinci paneli ise Chobani’nin Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya tarafından tüm dünyada küresel mülteci krizine çözüm bulunması için çalışan TENT Vakfı’nın Küresel Ortaklıklar Direktör Yardımcısı Yaron Schwartz’ın moderasyonunda gerçekleştirildi. Panele TENT Vakfı’nın oluşturduğu ağa üye olan şirketlerden; ABD’de mülteciler için iş bulma ajansı olarak faaliyet gösteren Amplio Recruiting kurucusu ve CEO’su Chris Chancey, tekstil markası Uniqlo’nun Global Kurumsal Sosyal Sorumluluk Direktörü Jean Shein ve Chobani fabrikasının da bulunduğu New York eyaletinin kuzey bölgesinde yaşayan Amerikan Yerlileri için çalışan Oneida Nation Enterprises’ın Çalışan Bağlılığı ve İnsan Kaynakları Direktörü Erica Smith konuşmacı olarak katılırken, TENT Vakfı ile birlikte gerçekleştirilen çalışmalar aktarıldı ve şirketlerin mültecileri nasıl başarılı bir şekilde istihdam edebileceklerini ve şirketler için faydaları konuşuldu.
Forum’da ABD’nin mülteci politikaları tartışıldı
Forumun üçüncü panelinde ise ABD’nin mevcut ve siyasi mülteci politikası ve uluslararası insani yardım çalışmaları ABD Kongre Üyeleri Michael McCaul ve Jason Crow’un katılımıyla tartışıldı. Panelde ayrıca, politikacılara mülteciler konusunda çözümler için nasıl ulaşılabileceği, ABD’nin dünyadaki mülteciler için destekleri ve verilen sözlerin eyleme dökülmesi için kongre üyelerinin katılımının nasıl sağlanabileceğine yönelik ipuçları konuşuldu.
Panelde Chobani ve Tent Vakfı’nı temsilen katılan Chobani Kurucusu ve CEO’su ve TENT Vakfı Kurucusu Hamdi Ulukaya ise, bir iş insanı olarak neden mültecilerin sorunları için çalıştığını, Chobani ve TENT Vakfı olarak sorunlara çözüm bulmak için neler yaptıklarını ve iş dünyasının mülteci sorunu için neler yapabileceğini paylaştı.
Mültecilerin, kendisi ve Chobani için acil ve önemli olduğunu vurgulayan Ulukaya, mülteci konusunun artık tamamen iş dünyasının sorumluluğunda olması gerektiğini belirtti. Toplumda hizmet veren şirketlerin, toplumların, ABD halkının bu konulardan izole edilmesi gerektiğini düşünmenin, gençliğinde, iş hayatına başladığımda ve tüm hayatı boyunca sorguladığı bir konu olduğunu ifade eden Ulukaya, “Bir şirketin temel amacının sadece hissedarlar için para kazanmak değil, aynı zamanda paydaşlarına hizmet etmektir. Bu paydaşlar da yaşadığımız ortamda şirketlerin hizmet ettikleri işçiler, çalışanlar ve toplumdur.” dedi. Ulukaya konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Benim başlangıç noktam, sadece şehirde yaşayan ve daha iyi geliri olan insanlar için değil, basit bir yoğurta erişmek isteyen herkes için bir şeyler yapmaktı. Bunu yapabilirim ve herkese hizmet etmekten gurur duyuyorum. Chobani büyürken, Utica adlı bu kasabada yaşıyordum ve buradaki insanların mülteci olduğunu ve o zamanlar iş bulmakta zorlandıklarını duydum. Daha önce o fabrikada çalışan herkesi işe aldık ve sonra giderek daha fazla insana iş verdik. Eğer birisi arabası olmadığı veya göçtüğü ülkedeki dili konuşamadığı veya uygun eğitimi almadığı için dezavantajlı durumdaysa, bu basit sorunları çözebileceğimizden emin olmak bizim sorumluluğumuz. Arabayla ulaşamıyorlarsa, kazandıkları parayla araba alacakları zamana kadar birkaç tane otobüs ya da araç koyabiliriz. Farklı dillerde konuşanları, çevirmenlik işleri için işe alabilir ve o ülkenin dilini öğretebiliriz. Bunlar çok zor ya da büyük şeyler değil, küçük kararlarla çözülebilecek sorunlar. Mülteci nüfusu iş bulmakta çok zorlanıyor. Ben tüm bu insanları işe alırken özellikle bir ayırım yapmıyorum. Bu toplumdaki herkesi işe alıyorum. Mültecileri toplumun geri kalanından ayırmıyorum. Benim yaklaşımım bir toplum çalışması. Sadece mültecileri işe almak değil, burada herkes memnuniyetle karşılanıyor. Pek çoğumuz çok farklı kültürlerden, çok farklı geçmişlerden geliyoruz. Ancak biz daha önce ne yaptığımıza değil, nereye gideceğimize ve herkese eşit fırsat vermeye çalışıyoruz.”
Ulukaya: “Bir mülteciyi işe aldığınızdan itibaren, o insan artık bir mülteci değildir.”
Dünyanın Ukrayna’da, Afganistan’da, yakın zaman önce Suriye’de ve Venezuela’da yaşanan yıkıcı insani krizlerle yüz yüze geldiğini, ancak şirket yöneticilerinin ya da iş dünyasının anlamlı bir eylem içinde olmadığını vurgulayan Ulukaya, “Birleşmiş Milletler, devletlerin yardımları ile bu insanlara yardımcı olmaya, hayat kurtarmaya çalışıyor. Ancak önemli olan bundan sonrası. Mültecilerin bir işi olması gerek. Bir mülteciyi işe aldığınızdan itibaren, o insan artık bir mülteci değildir. Mültecilik ancak kendi ayaklarınız üzerinde durduğunuzda biter. Bu da ancak kalıcı bir iş ile mümkün olabilir. Bunu New York eyaletinin kuzeyinde başardık. Şimdi Idaho’da gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle diğer şirketlerle ve CEO’lar ile görüşüp onlara Chobani’nin bu konudaki deneyimlerini, şirketin bu çeşitlilikten nasıl faydalandığını, mültecilerin topluma nasıl katkı sağladıklarını anlatıyorum. Bu herkes için kazan-kazan durumu. Bu nedenle Tent Vakfı’nı hayata geçirdik ve mülteciler için 2016 yılında 10 şirketle iş birliği yaptık. Eğer kollarınızı açarsanız ve uygun ortamı yaratırsanız, bu insanlar çalışmak ve katkıda bulunmayı çok fazla istiyorlar. Bu üzücü bir hikaye değil. Bu, ikinci bir şans elde eden ve kendilerine katkıda bulunan insanlarla paylaşmamız gereken bir kutlama hikayesi.” şeklinde konuştu.
İş dünyasının tüketicileri de bu konuya duyarlı hale getirebileceğini ve mültecileri adil koşullarda istihdam eden şirketlerle yapılacak iş birlikleri ile herkes için kazan-kazan durumu yaratılabileceğini belirten Hamdi Ulukaya, Kolombiya’da mültecileri istihdam eden bir meyve üreticisi ile çalıştıklarını ve bu sayede tüketicilerin ayrıca bir bağış yapmalarına gerek kalmadan bir kap yoğurt aldıklarında mültecileri desteklemiş olduklarını aktardı. Bu kadar basit bir çözümle, bir mültecinin hayata yeniden tutunabileceğini belirten Ulukaya, “Bir kap yoğurdu, bir bardak kahveyi, bir meyveyi ya da bir tişörtü satın aldığınızda, dünyanın öbür ucunda mültecilere ev sahipliği yapan birinin istihdam sağlaması hiç de maliyetli değil ve bu büyük bir etkisi var. Çünkü o zaman o mültecinin bir işi olacak ve kendi ayakları üzerinde durup, ailesine bakabilecek. Bu oldukça basit bir fikir, ama aynı zamanda oldukça güçlü. Ekibimin böyle bir fikri hayata geçirdiği için çok mutluyum.” şeklinde konuştu.
Forum’da insani yardım gruplarının zorluğun boyutu hakkında konuştuğunu ancak mülteci konusunun ölçeğinin büyüyerek süreklilik arz etmeye başladığını belirten Ulukaya “Ancak insanlar artık dikkatini ve ilgisini bu konuya çevirmiş durumda. Yani, artık harekete geçme zamanı.” dedi.
Nisan ayında Ukraynalı mültecilere destek vermek amacıyla Polonya’ya giden Hamdi Ulukaya, mültecilere yönelik çalışmaları ve insani yardım alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler tarafından “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Savunucusu ilan edilmişti. 2015 yılında "The Giving Pledge”i (Bağış Taahhütü) imzalayarak servetinin büyük bir kısmını küresel mülteci krizine çözüm bulunmasına ayırdı ve dünyanın dört bir yanında yurdundan edilmiş insanlara daha iyi çözümler sunmak amacıyla "Tent Foundation"ı kurdu. Chobani başta olmak üzere, aralarında Airbnb, Google, Ikea, LinkedIn, UPS ve MasterCard’ın da bulunduğu 80 dev şirketi biraraya getirerek şirketlerin mülteci krizine son vermesi hedefiyle bir iş birliği platformu kurdu. 2016'dan bu yana TENT’e, Amazon, CocaCola, HP, Johnson&Johnson, Netflix, Philips, PWC, Salesforce, Deloitte, ING, Shell, Twitter, Turkcell, Unilever, WeWork ve Starbucks gibi uluslararası şirketlerin bulunduğu toplam 200’den fazla20 şirket dahil oldu. Bugüne kadar 39 binin üzerinde mülteciye iş bulmasında destek olan TENT, 5 binden fazla mülteci girişimciye de destek verdi. Ulukaya, 2017 yılında, iş dünyasında sergilediği farklı liderlik biçimi ve mülteci krizi konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü TIME 100 listesine seçildi.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir