Vekil uyardı "Çay dalında kalır"
METAVERSECHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, çay hasadı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kaya, "Karadeniz deyince akla iki ürünümüz fındık ve çay gelir. Çay yakın bir dönemde toplanmaya ve hasat edilmeye başlayacak olan çayda birinci sürgün dönemi mayıs ayı başlıyor. Çay hasadına sayılı günler kala çay tarımı yapılan Trabzon, Giresun, Rize ve Artvin illerinin valilerince bir kararname yayınlandı. Bu korunma tedbirleri kapsamında yayınlayan genelgede bir seyahat kısıtlaması getirildi" dedi.
ÜRETİCİNİN GELMESİ GEREKİYOR
Özellikle büyükşehirlerde oturan ve çay sezonunda çayını toplamak için çay bahçesine gelmek isteyen büyük şehirlerde yaşayan o insanlara bir kısıtlama getirildiğini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kararnamede ayrıca çayını toplamak için büyük şehirlerden gelemeyen çay üreticilerinin çaylarının toplanmasına yardım edileceği, Vefa Sosyal destek gruplarından yardım alacakları açıklaması yapıldı. Konu gerçekten çok büyük bir sıkıntıya dönüşmüş durumda. Çay üreticileri birinci sürgün döneminde özellikle çay bahçelerinin başında olmak istediklerini ifade ettiler. Çünkü birinci sürgün çok önemlidir. Birinci sürgün toplanamazsa, çay dalında kalırsa bir sezonun kaybedilme riski olduğundan bahsettiler. Bu nedenle çay üreticilerinin çay bahçelerine gidebilmesi için gerekli tedbirler alınarak, bu insanların sağlık taramaları yapılarak, gerekirse karantinaya alınarak üreticilerin çay bahçeleri ile buluşması gerekmektedir.”
ÜRETİCİ MAĞDUR
Kaya, konuşmasında, “Orada çay bahçelerinde çalışıyorlardı. İşçiler gelemiyor, gelemediği için de çay işçisine ihtiyaç var. Bu işçi fiyatlarına da yansıdı. Şu anda 250-300 TL günlük çay toplama ücretlerinden bahsediliyor. Dolayısıyla çay üreticileri bir şekilde çay bahçelerinde çayını toplatabileceği iş gücünü oluşturma gayretine giriyor nasıl yöntemler geliştirip yeni şimdi sizlere anlatacağım. Kendilerince çözümler üreterek özellikle büyükşehirlerden Rize’ye gelme yolları aradılar. Büyük şehirlerde yaşayan çay üreticilerinin birçoğu kaçak yollardan, yayla yollarından, bütün zorlukları sıkıntıları göze alarak, risk alarak Rize’ye ulaşmaya çalışıyorlar. Bu yönde çok sayıda bilgi geldi. Bunun dışında başka bir yolda AKP hükümeti içinde kaba tabiriyle dayısı olan, bakan düzeyinde milletvekili düzeyinde sağlam tanıdıkları olanlar, tanıdıklarını devreye sokarak maalesef yol izinleri alabildiler. Burada bile partizanlık yapılıyor. Çay, Karadeniz bölgesinde 2 milyona yakın insanın ekmeği, geliri, geçimi…
Fakat burada bile hükümet eliyle maalesef partizanlık yapılıyor. Çay üreticisinin bana bizzat söylediği bir kelimedir. İnsanların ekmeğine de partizanlık yapılıyorsa gerçekten durumumuz vahim demektir. İnsanlarımızı koronavirüsten daha çok, haksızlıklar adaletsizlikler hasta ediyor. Çay üreticileri ile konuştum çayın hasadına günler kaldı. Fakat henüz bu sezonun çay fiyatları açıklanmış değil. Makul bir çay fiyatının açıklanmasını bekliyorlar. Enflasyon farklarını geçen yılın üstüne koyan bütün her şeyin fiyatı artmışken çayın fiyatına da makul bir artış bekliyorlar. Çay üreticisi, kota uygulamasında mağdur, kota uygulamasının kaldırılmasını, kaldırılamıyorsa kotanın arttırılmasını istiyor. Devlet eliyle açıklanan çay fiyatı altında serbest piyasada çay alımının yapılmasını istiyor. İşçiler, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleriyle huzur içinde çalışmak istiyor. Bir mevsimlik işçi arkadaşımız İstanbul’da olduğunu, Çaykur‘da çalıştığını ama izin alıp fabrikaya gidemediğini söyledi. Bütün bu sorunları yetkililerin dikkatine sunuyorum ve üreticilerimizi mağdur eden çayın dalda kalmasına sebebiyet verecek olan seyahat kısıtlaması kararının tekrar gözden geçirilmesini hatırlatıyorum." İfadelerini kullandı. (Taka Gazete)
İlginizi Çekebilir