ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim'den yaş çay üreticisine kota müjdesi geldi.
ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, 2020 yılı yaş çay sezonu öncesinde Genel Müdürlükte basın toplantısı düzenledi. Genel Müdür Vekili Alim, yaş çay kampanyasının açılışıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu, kampanyanın açılacağı günü ve birinci sürgünde uygulanacak dekar başı kotayı açıkladı.
Alim, Doğu Karadeniz Bölgesi illeri Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun’da yaklaşık 200 bin üretici tarafından yapılan çay hasadında tüm zamanların en yüksek kotasını açıkladı. Alim, yaptığı açıklamada birinci sürgünde üreticilerden dönüm başına 600 kilogram yaş çay alacaklarını söyledi. Genel Müdür Vekili Alim’in açıkladığı rekor kota üreticilerin yüzünü güldürdü.
Alim’in açıkladığı miktar ÇAYKUR’un ilk çay fabrikası olan Merkez Çay Fabrikası'nın kurulduğu 1947'den bugüne geçen süreçte açıklanan en yüksek kota miktarı oldu.
ÇAYKUR, geçen yıl birinci sürgünde üreticilerden dönüm başına 500 kilogram yaş çay alımı gerçekleştirmişti.
Öte yandan ÇAYKUR tarihinin en yüksek miktardaki 3 yaş çay alımından ikisi Yusuf Ziya Alim’in Genel Müdür Vekilliği görevinde bulunduğu son 2 yılda gerçekleşti.
ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, yaş çay alım kampanyasına yarın başlayacaklarını, birinci sürgün kotasını dönüm başına 600 kilogram olarak belirlediklerini söyledi.
Alim, ÇAYKUR Genel Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, yaş çay alımı için koronavirüs tedbirleri nedeniyle sağlık alanında aldıkları önemli tedbirlerle sezona girdiklerini belirtti.
44 maddelik eylem planı hazırladıklarını ifade eden Alim, "Alınması gereken tüm tedbirler mevcuttur. Çay eksperlerini randevu sistemini düzenlemek için erken işe aldık. Alım yerlerinde az bir yoğunluk olsa bile marketlerdeki yoğunluk kadar olmuyor. En fazla yoğunluk 15-20 kişilik olur. Yoğunlukları da azaltmak için üreticilerimize saatli randevu sistemi uyguluyoruz. Herkesin randevu saati belli. Kendi ve toplumun sağlığı için üreticilerimizin riayet etmelerini istiyoruz. Herkes kendi tedbirini alırsa herhangi bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. " dedi.
Alim, fabrikalarda eskisi gibi dolaşım olmayacağına dikkati çekerek, "Kamyon şoförleri fabrikalara maskesiz bir şekilde giremeyecek. İçeride sosyal alanlarda istediği gibi dolaşamayacak. Mutfaklarımızı fabrika çalışanları haricinde kimse kullanmayacak. Her bölüm aralıklarla yemekhaneyi kullanacak. Vardiye değişiminde işçilerimiz dahi birbirine denk gelmeyecek şekilde giriş çıkış yapacaktır." diye konuştu.
Bayilere sattıkları çaylara karşılık alacaklarını bir ay ertelediklerini dile getiren Alim, mayıs ayının ardından normal düzenine döndüğünü belirti.
Kuru çay satışlarının son yılların en üst seviyesinde seyrettiğine işaret eden Alim, "42 bin tonun üzerinde bir kuru çay satışımız var. Didi'de 30 milyon litrenin üzerine satışımız çıkmıştır. Bugünlerde 63 bin ton stokla kampanyaya gireceğiz. Bu da yılların en düşük seviyesinde bir stoktur. Bu da çay alımında bir sıkıntı yaşamayacağımızı ortaya koymaktadır." diye konuştu.
Alim, Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün, millet bahçesi olarak kullanıldığı için merkezi Hayrat fidanlığına taşınacağını belirterek, çalışmaların daha sağlıklı, gen havuzunun ve çay yenileme çalışmalarının yürütülmesi için böyle bir yol seçildiğini söyledi.
Tasarruf tedbirleri kapsamında son iki yıldır bir kuruşun boşa gitmemesi için çalıştıklarını vurgulayan Alim, şöyle devam etti: "Tasarruf bakımından kurumun en sağlıklı dönemini yaşamaktayız. Çay satış mağazalarımız Rize ve Tirebolu'da açılmıştı. Üçüncü Kemalpaşa'da açılıyor. Bunların günlük satışı 10 bin liranın altında kalmıyor. Tanıtım ve reklam anlamında çok ciddi katkısı oluyor. En kısa zaman içinde Artvin Kafkasor, Ovit ve Uzungöl çayları yeniden ürünlerimizin arasına katılacak. Zümrüt Yeşil Çay Pudrası geçen yıl toz halinde 5 ton satışımız oldu. Satışımız devam etmektedir. Yeşil çay pudrası dondurma sanayisinde, kurabiye, kek ve makarna gibi değişik alanlarda kullanılabiliyor. Sağlık anlamında katkıları biliniyor. Mezopotomya çayı 20 ilde satışını yaptık. Şimdi İstanbul, Ankara İzmir gibi büyük şehirlerde satışını yapacağız."
Alim, geçen yıl yaklaşık 750 bin ton yaş çay aldıklarını hatırlatarak, "Yıllık hedefimiz 650 bin ton ama müstahsilin mağdur olmaması için almamız gereken çayı alacağız. Üreticilerimizin işi aceleye getirmeden, heyecanlanmadan, tedirgin olmadan ve bir anda çayı toplamanın zarar vereceğini düşünerek günlük kotasına uysun. ÇAYKUR'un günlük alım limiti 9 bin tondur. Bunun üzerine çıkıldığı zaman ister istemez çay işlemeyeceğiz. Herkes günlük çay limiti neyse onu getirirse tamamını alacağız. Mağduriyet yaşanmaması için üreticilerimizin getirmesi gereken çayı getirmesini istiyoruz. Vatandaşlarımızın artık en az üç gün randevusu var. İşçi alımına ihtiyaç duymadan her ailenin kendi çayını toplayabilecek bir süre var. Kampanyanın bu nedenle huzurlu, sağlıklı ve bereketli geçeceğini düşünüyoruz. Çay alımında herhangi bir sıkıntımız yok. Yeter ki acele etmeyelim. Çayı bir günde veya iki günde bitirelim mantığına gitmeyelim." dedi.
Bu yıl yaş çay kotasının 600 kilogram olacağını belirten Alim, şunları kaydetti: "Bu da son yılların en büyük kotasıdır. Yeter ki acele etmeden kimseyi kırmadan dökmeden süresi içerisinde vermemiz gereken miktar kadar satmadan herhangi bir sıkıntı çıkmadan yapacağız. 600 kilo çok güzel bir rakam. Geçen yıl 750 bin ton çay aldık, 140 bin ton kuru çay ürettik. Yılbaşında kuru çay stokumuz 120 bin ton civarındaydı. Bugün kuru çay stokumuz 63 bin ton civarında. Bu çay satılmasaydı kotayı 600 kilo yapamazdık. Bayilerimizin almış oldukları çay bitti. Bu da bize kotayı yüksek açıklama şansı doğurdu. Tek yapmamız gereken üreticinin daha sakin, günlük vermesi gereken kota kadar çay toplamasını istiyoruz. Çok çok rahat ve verimli, yabancı işçiye gerek kalmaksızın, aile çiftçiliğinin olacağı verimli bir kampanya olacak."
Alim, yaş çay yüklemesinin alım yapılan köylerden yapılmasını istediklerini dile getirerek, "Kilosu 50 kuruş iyi bir para. Bu yıl için iyi bir para. Bu konuda pilot fabrikalar belirlememize rağmen maalesef yapabilecek kişi bulamadık. Bu işi yapabilmek için tekrar nakliyecilere verdik. Yaş çay işleme işinde çok iyi bir para var. Çiftçi, nakliyeci, fabrikada çalışan işçi, biz. Her şeyde biz varız. Her şeyi ile hepsi bize fayda sağlayan bir ürüne sahibiz. Bu üründen istediğimiz faydayı sağlayamıyoruz ve itiyoruz." ifadelerini kullandı.
Üreticilerin istekleri, kurumun da menfaatleri doğrultusunda adım attıklarını kaydeden Alim, "Üreticilerimizin bir çoğunluğunun çay parası ödemelerini devlet bankalarından almaktan yana olmaları dolayısıyla biz de devlet bankaları ile çalışmaya karar verdik. Yaş çay bedeli ödemeleri kamu bankalarına aktarıldı. Özel bankalarla aramızda bir sorun yok. Yoğun yaş çay bedeli ödemelerinde bize çok da destek verdiler. Memur ve çalışan işçilerimizin maaşı özel sektör bankaları tarafından ödeniyor. Bugüne kadar hiçbir banka mevsimlik işçilere kısmi promosyon veremiyordu. Yaptığımız çalışmalarla mevsimlik işçilerimizin de promosyon almalarını sağladık. Üreticilerimizde bir promosyon ödemesi uygulaması yok. Bu konuda bir çalışma yapıp değerlendirebiliriz." diye konuştu.
Alim, Ramazan Bayramı'nda çayın durumuna bakarak birinci günü çay almayacaklarını, koronavirüs nedeniyle diğer günlerde normal çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Yorum Yazın