Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada seçim yasasına ilişkin değişiklik tasarısını ve 14 Mart Tıp Bayramı’nı değerlendirdi. Şahin şu ifadeleri kullandı:
‘İktidarın kendi mutfağında pişirdiği aşı dayatmasını doğru bulmuyoruz’
“Toplumun tamamını ilgilen bir yasa değişikliği, TBMM’de grubu bulunan, temsil edilen tüm siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanmalıydı. İktidarın kendi mutfağında pişirdiği aşı 84 milyona dayatmasını doğru bulmuyoruz.”
‘Baraj endişemiz olmadığını birçok kez dile getirdik’
“DEVA Partisi olarak kurulduğumuz ilk günden itibaren, ülkemizi yönetmeye talip olduğumuzu ve seçim barajı gibi bir endişemizin olmadığını birçok kez dile getirdik. Seçim yasasında temsilde adaleti sağlamak amacıyla, barajın düşürülmesi ve seçim bölgesinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştireceğimizi parti programımızda milletimize taahhüt ettik.”
‘Asıl amaç önümüzdeki seçim sonuçlarını domine etmek’
“Seçim kanununda yapılmak istenen bir kısım değişikliklerin uygulamadan kaynaklanan olumsuzlukları gidermeye yönelik olduğunu görmekle birlikte, asıl amacın iktidar partilerinin önümüzdeki seçim sonuçlarını domine etmeye yönelik beyhude bir çabası olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesini olumlu bir adım olarak görmekle birlikte, yeterli de bulmuyoruz. DEVA Partisi olarak bu ülkenin her bir ferdinin TBMM’ye yansımasını istiyor ve bunun için çalışıyoruz.”
‘Tarihte seçim mühendisliğiyle kazanılan seçim yoktur’
“İktidar partileri artık seçimi mevcut kurallara göre kazanamayacağını anlayınca, çözümü kuralları değiştirmekte bulmuştur. Oysa tarih bize seçim mühendisliğiyle seçimin kazanıldığını göstermemiştir. Bundan sonraki süreç içerisinde de iktidar partileri ne yaparlarsa yapsınlar seçim yasalarındaki düzenlemelerle sandığın galibi olamayacaklardır. Bu çalışmalar, iktidarı kaybetme korkusunun eseridir. Önümüzdeki seçimler, cumhurbaşkanlığının elindeki imkanların bir parti lehine seferber edileceği son seçim olacaktır.”
‘Temel motivasyon millet iradesine saygısızlıktır’
“Bu değişikliklerin arkasında yatan temel motivasyon millet iradesine yapılan bir saygısızlıktır. Biz DEVA Partisi olarak seçim yasasında yapılmak istenen değişikliği, esasında iktidarın küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’ni memnun etme saikiyle yapılmış bir çalışma olarak görüyoruz.”
‘Milletvekillerine onurlu bir duruş sergilemelerini tavsiye ediyoruz’
“TBMM’nin değerli üyelerine, milletimizin vicdanında yer bulacak değişikliklere gerek komisyonda ve gerekse de genel kurulda sahip çıkmalarını, açıkça millet iradesinin temsilini ortadan kaldıracak maddelere de onurlu bir şekilde karşı duruş sergilemelerini tavsiye ediyoruz.”
‘Millet iradesinden ümidi kesenlerin masa başında sonuç etme arzusu’
“Seçimi kazanamayacağını anlayan iktidar ve ortakları, her türlü mühendislik faaliyetini devreye sokmuştur. Aylarca süren çalışma sonrasında ortaya çıkan kanun teklifi millet iradesinden ümidini kesenlerin masa başında sonuç elde etme arzusudur. Kapalı kapılar arkasında temsilde adalet ilkesine darbe vuran değişiklikler planlayarak seçim kazanmaya çalışan iktidar ve ortaklarına, milletimiz gereken cevabı sandıkta verecektir.”
’14 Mart’ı tebrik ediyoruz’
“Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Başta hekimlerimiz olmak kaydıyla tüm sağlık çalışanlarımızın bu özel gününü tebrik ediyor, sağlık, huzur, mutluluk ve güven içerisinde nice yıllara ulaşmalarını temenni ediyoruz. Sağlık çalışanları, bu özel günlerini grev yaparak kutluyorlar. Geldiğimiz aşamada, sağlık bakanı bile hekimlik mesleğinin saygınlık kaybına uğradığını itiraf ediyor. Ancak kendisi hekimlik mesleğinin saygınlığına kast edenin kim olduğunu açıklamıyor.”
‘Sayın Bakan bir mektup da Sayın Cumhurbaşkanı’na yazmalı’
“Sayın Bakan’ın yerine biz açıklayalım. Eğer sayın cumhurbaşkanı, bin bir fedakarlıkla çalışan hekimleri milletimizin önüne atıyorsa, sorumluyu başka yerde aramaya gerek yoktur. Devletin en tepesinden hekimler hedef alınıyorsa, haklarında ‘Giderlerse gitsinler’ gibi ifadeler edilebiliyorsa, sorumluyu başka yerde aramaya gerek yoktur. Hekimliğin itibarına gölge düşüren, Sayın Erdoğan’dır. Sayın Bakan, bir mektup da sayın Cumhurbaşkanı’na yazmalıdır. Bu mektubunda, ‘Sayın Erdoğan, dilinize hâkim olun’ demelidir.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın