Üreme çağındaki kadınlarının sık hastalıklarından biri olan endometriyozis, günümüzde yaşam kalitesini oldukça sınırlayan ve sinsice ilerleyen ciddi bir sorundur. Kısaca rahmin iç tabakasında bulunması gereken ve hormonlara duyarlı bir doku olan endometrium dokusunun rahim dışında başka organlara yerleşmesi ve yerleştiği bölgede büyüyüp gelişerek hastalık oluşturması olarak tanımlanabilir.
Belirtileri ve şiddeti, hastalığın yerleştiği bölgeye göre farklı bulgulara yol açan bu sinsi hastalık, çoğu zaman başka hastalıklar ile de karışabiliyor. Hatta bazen hiç bulgu vermiyor. Böylece tanı konulmaksızın yıllar geçebiliyor.
Üreme çağındaki kadınların yüzde 10'unda ve kısırlık nedeniyle doktora başvuran kadınların yüzde 40'ında endometriozise rastlandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, endometriozisin tanı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Hangi belirtiler dikkate alınmalı?
Endometrioziste görülen yaygın belirti ve şikayetler şunları içerebilir;
Ağrılı adet dönemleri (Dismenore): Pelvik ağrı ve kramplar genellikle adet kanaması öncesinde başlar ve siklus sürecinde birkaç gün devam eder. Ayrıca bel ve karın ağrısı da olabilir. Bu ağrılar oldukça şiddetli olabilir.
İlişki sırasında ağrı: Endometrioziste ilişki sırasında veya sonrasında ağrı görülür.
Dışkılama veya idrara çıkma sırasında ağrı: Daha sık olarak adet dönemlerinde belirginleşen dışkılama ya da idrar yapma sırasında ağrı şikâyetleri olabilir.
Aşırı kanama: Zaman zaman adet dönemlerinde aşırı kanama veya dönemler arasında anormal kanama görülebilir.
İnfertilite: Çocuk sahibi olmada zorluk çeken çiftlerin yaklaşık yarısında endometriyozis saptanabilir.
Diğer belirti ve bulgular: Özellikle adet dönemlerinde artan yorgunluk, ishal, kabızlık, şişkinlik, bulantı gibi belirtiler görülebilir.
Özellikle adet dönemlerinde çok şiddetli ağrıları olan kişilerin, özellikle de çocuk sahibi olma konusunda sorunları da var ise, bu durumdan şüphelenmesi ve doktora başvurması oldukça önemli.
Sebepleri nelerdir?
Endometriozisin bilinen bir nedeni yok, ancak genetik yatkınlık önemli. Annesinde ya da kız kardeşinde endometriozis olan kadınlar, hastalığa yakalanma açısından daha risklidir. Çevresel faktörler de hastalığın gelişiminde rol oynar.
Endometriyozis neden infertiliteye (kısırlık) yatkınlık yaratır?
Gebeliğin oluşabilmesi için 3 konu çok önemli; 2 traflı açık tüpler ve düzgün bir rahim iç tabakası, normal seprm sayı ve hareketi, son olarak da sağlıklı bir yumurtlama.
Endometriyozis varlığında tüplerde sorun olabilir, rahim içi düzgün olmayabilir, inflamasyon nedeni ile sperm yumurtayı döllemeyebilir veya oluşan embriyo sağlıklı şekilde iç tabakaya tutunmuyor olabilir. Endometriyozisten şüphe edildiğinde veya çikolata kisti varlığında bu tetkikler dikkatlice gözden geçirilmelidir. Hatta bazı durumlarda laparoskopi adını verdiğimiz karın içerisine öel bir kamera ile de bakılabilir. Ancak her endometriozis hastalığı da kısırlığa yol açmaz. Bazı hastalar doğal yollarla hamile kalabilir.
Nasıl teşhis edilir?
Ne yazık ki belirtileri başka birçok hastalığa benzeyen endomeriozisin tanısı için çok zaman kaybedilir. Bazen şikayetlerin başlamasının üzerinden 7 ya da 10 yıl geçtiğinde hasta daha yeni endometriozis tanısı almış olabilir. Bu nedenle kadınların, genç kızların belirtileri dikkate alıp çekinmeden kadın doğum uzmanına başvurması önemli. Tanı için de öncelikle her hastalıkta olduğu gibi hastanın şikayetleri ve kişisel hikayesi alınır. Ardından jinekolojik muayene ve ultrasonografi yapılır.
Endometriozis tanısını koymada en bilgi verici yöntem ultrasonografidir. İleri görüntüleme yöntemleri olan MR, bilgisayarlı tomografi özellikle derin endometriozis dediğimiz durumlarda faydalı olur. Endometriozisin kesin tanısı laparoskopi ile doku biyopsisi yapılarak konulur.
Tedavi nasıl planlanır?
Endometriozis tedavisi hastalığın yaygınlığı, seviyesi, bulgular ve gebelik düşünülüp düşünülmemesine göre değişiklik gösterebilir. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her iki yöntemin birlikte kullanımı söz konusu olabilir. Gebelik istemi varsa, yaş ve yumurtalık kapasitesi değerlendirilerek tedavi planlanır. Hangi tedavinin, kime, ne kadar süreyle uygulanacağı soruları hasta ile hekimi arasında, hastanın durumuna göre şekillendirilir.
İnfertilite tedavisinde eğer çiftin tetkikleri iyi ise beklenebilir veya aşılama yapılabilir. Ancak over rezervi az, geçirilmiş yumurtalık cerrahisi olan, ileri yaş (>37) ve spermde sorun olduğu durumlarda vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisi düşünülebilir. Süreklilik gösteren, fonksiyonları kısıtlayan ve ilaç tedavisine cevap vermeyen ağrı yakınması olması durumunda, endometriozis doku tanısının gerekli görüldüğü, bağırsak ya da idrar yolları tıkanıklığının olduğu durumlarda cerrahi tedavi uygulanır. Endometriozis cerrahisi minimal invaziv cerrahi ve endometriozis cerrahisi konusunda deneyimli kadın doğum uzmanları tarafından ilgili merkezlerde yapılmalıdır.
Tedavi edilen çikolata kisti tekrarlar mı?
Çikolata kistleri, endometriyozis hastalığının ileri evresidir. Tek veya 2 taraflı olabilir ve büyük boyutlara ulaşabilir. Özellikle büyük olan, ağrı yapan kistler laparoskopik olarak temizlenebilir. Bir cerrahi operasyon geçirdiği halde, ömür boyu tekrarlamayan vakalar azımsanmayacak sayıda fazladır. Burada cerrahın tecrübesi ve kullandığı yöntem çok önemlidir.
Operasyon sonrası uygulanan ilaç tedavisi endometriozis hastalığının tekrarlama ihtimalini azaltmaktadır. Endometriozis (çikolata kisti) operasyonlarından sonra doğum kontrol hapları, progesteronlar, GnRH analogları tedavide kullanılabilmektedir. Gebelik ve doğum, endometrioma üzerinde geciktirici bir etkiye sahip olduğundan (hastalığı hamileliğin yok etmediğini tekrar hatırlatmak isteriz), tedavi bitiminde zaman geçirilmeden hamile kalabilmek, oluşabilecek yeni kistlerin infertilite (kısırlık) riskini artması açısından önem kazanmaktadır.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın