Günde binlerce turisti ağırlayan Kapalıçarşı’da “Kapalıçarşı Esnafının Dünden Bugüne Kültür ve Turizme Katkılarının Sosyolojik Tahlili” kapsamlı bir çevrimiçi anket çalışması gerçekleştirildi.
Türkiye’nin farklı illerinden göç ederek Kapalıçarşı’da esnaflığa başlayan katılımcıların yüzde 27’si 11 yıldan fazla süredir İstanbul’da yaşıyor. Büyük kente göçte en önemli etken yüzde 24.2 ile ‘geçim kaynağı elde etmek’ olarak ön plana çıktı. Katılımcıların yüzde 38.7’si aile mesleğini sürdürdüğünü, yüzde 30.6’sı geçim derdi sebebiyle çalışıp para kazanmak için esnaflık yaptığını belirtti. Eskisi gibi çırak olmadığı için mesleğin sürdürülebilirliği adına geriden gelen bir neslin olmadığının ifade edildiği araştırmada, esnafa göre Kapalıçarşı’nın hareketlenmesi için daha çok reklama ve tanıtıma ihtiyaç var.
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı önderliğinde ‘Kapalıçarşı Esnafının Dünden Bugüne Kültür ve Turizme Katkılarının Sosyolojik Tahlili’ üzerine Avrasya Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Dr.Öğretim Üyesi Nihan Kalkandeler’in de aktif görev aldığı araştırma yapıldı.
Çevrimiçi oluşturulan ankete 62 Kapalıçarşı esnafı katıldı. Araştırma, genel olarak Kapalıçarşı’nın kültür ve turizme katkılarını saptamak, esnafın yerli ve yabancı turizme bakış açısını irdelemek, esnaflık mesleğinin bilinmeyen zorluklarına ışık tutmak, pandemi sürecinin etki ve sonuçlarını analiz etmek, mesleğin geleceğine dair önerileri ortaya koymak amacıyla gerçekleştirildi.
Farklı kuşakların bakış açıları incelendi
18-60 yaş arasında farklı kuşakların bakış açılarının anlaşılmasını sağlayan anket katılımcılarının yüzde 90’ını erkek, yüzde 10’unu da kadınlar oluşturdu. Katılımcıların yüzde 40.3’ünün lisans, yüzde 22.6’sının lise ve dengi, yüzde 12.9’unun önlisans, yüzde 9.7’sinin ilkokul ve yüzde 4.8’inin lisansüstü eğitim düzeyinde olduğu görüldü. Oranı düşük olmakla birlikte herhangi bir öğretim kurumundan mezun olmayan katılımcılar da araştırmada yer aldı.
Kapalıçarşı’da Türkiye’nin her yerinden esnaf var
Kökenlere bakıldığında Ağrı’dan Kırklareli’ye ülkenin dört bir yanından göç etmiş olan katılımcıların yüzde 27.4 oranla 11 yıldan fazla süredir İstanbul’da yaşadığı anlaşıldı. “İstanbul’a geliş nedeniniz nedir?” sorusuna esnafın yüzde 24.2’si ‘geçim kaynağı elde etmek için’, yüzde 21’i ‘kendi isteğimizle ailece göç ettik’ ve yüzde 17.7’si ‘eğitim sebebiyle’ yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 45.2’sinin doğma büyüme İstanbullu olduğu belirlendi.
Esnafın yüzde 41.9’u dükkan sahibi
Esnafın yüzde 51.6’sı medeni durum ile ilgili soruya ‘evliyim’, yüzde 38.7’si ‘bekarım’ yanıtını verdi. Çalışma durumu analizinde katılımcıların yüzde 35.5’inin ücretli çalışan, yüzde 41.9’unun dükkan sahibi ve yüzde 14.5’inin kiracı olduğu görüldü. Kapalıçarşı’da hem okuyup hem para kazanmak durumunda olan öğrencilerin de çok düşük oranla çalıştığı belirlendi.
Faaliyet alanları oldukça geniş
Faaliyet alanı açısından bakıldığında katılımcıların yüzde 22.6’sının çanta ve deri ürünleri satan, yüzde 19.4’ünün kuyumculuk yapan, yüzde 17.7’sinin ise hediyelik eşya satışı yapan esnaflar olarak ön planda yer aldıkları belirlendi. Bunun yanı sıra, antik eşyalar, gıda içeçek, tütün ürünleri, lokum, deri, turistik eşya, el halısı, ayakkabı satışı yapan, kafe-restoran işleten, taş işçiliği yapan ve döviz bürosu olarak kapalı çarşıda yerini almış esnaflar dikkat çekti. Bu sonuç da faaliyet alanlarının geniş bir alana yayıldığının anlaşılmasını sağladı. Bahsi geçen esnafın yüzde 32.3 oranla 1-5 yıl arası, yüzde 19.4 oranla 20 yıl ve üzeri, yüzde 17.7 oranla 6-10 yıl arası, yüzde 12.9 oranla 1 yıldan az, yüzde 11.3 oranla 11-15 yıl arası bu mesleği icra ettiği görüldü.
Yüzde 38.7’si aile mesleğini sürdürüyor
“Neden Kapalıçarşı esnaflığı?” sorusuna katılımcıların yüzde 38.7’si ‘aile mesleğini sürdürüyorum’, yüzde 30.6’sı ‘geçim derdi sebebiyle çalışıp para kazanmak için’ yanıtını verdi. Birikmiş parasıyla kendi işini kuranlar yüzde 16.1, kapalı çarşıdaki sirkülasyon sebebiyle müşteri potansiyeline güvenerek işini kapalı çarşıda kuranlar yüzde 14.5, daha önceki işinden ayrılıp yeni iş kuranlar 12.9, turistlerle konuşup dil öğrenme amacıyla esnaflık yapanlar ise yüzde 9.7 oranla mesleğini sürdürüyor.
Turistle iletişim kurabilmek önemli
Araştırmada yüzde 30.6 yerli turiste, yüzde 62.9 yabancı turiste satış yapan esnafın ortak bir dil kullanması gerektiği sonucu ortaya çıktı. Esnafın sürekli turistle iletişim halinde olmasından dolayı yabancı dil bilgisinin, anlama ve konuşma yeterliliğinin de tespiti önem arz ediyor. Katılımcıların yüzde 74.2’sinin ağırlıklı olarak İngilizceyi ağırlıklı iletişim dili olarak kullandığı görüldü. İngilizceyi yüzde 30.6 ile Arapça, yüzde 17.7 oranla Rusça, yüzde 9.7 oranla Almanca ve İspanyolca, yüzde 6.5 oranla Fransızca ve yüzde 1.6 oranla Farsça takip etti. Birkaç yabancı dili hem anlayıp hem konuşabilen esnaf oranının ise yüzde 25.6 olduğu görüldü.
Esnaf pazarlık yapıp satın almayan müşteriden şikayetçi
Esnafın iletişim kurmakta sıkıntı çekmesinin nedenleri sorulduğunda; müşteriyi memnun etmenin zorluğunu yaşayanların oranı yüzde 41.9, yerli turistlerin sürekli pazarlık yapıp hiçbir şey satın almadan gitmelerinden dolayı sıkıntı yaşayan esnafın oranı yüzde 21, aynı şekilde yabancı turistin de pazarlık yapıp hiçbir şey satın almamasından dolayı sıkıntı yaşayan esnafın oranı yüzde 8.1 ve dil problemi yaşayan esnafın oranı ise yüzde 14.5 olarak belirlendi. Bu verilerin yanı sıra yüzde 22.4 oranla esnafın iletişim problemi yaşamadığı sonucuna ulaşıldı.
Daha çok yabancı turistlerin ilgisini çekmek istiyorlar
“Yerli turistin mi yoksa yabancı turistin mi ilgisini çekmeyi tercih ediyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 75.8’i ‘yabancı turistler’, yüzde 12.9’u ise ‘yerli turistler’ yanıtını verdi. Hizmet kalitesinin sunumu ve müşteriye karşı tutumlar açısından “Yerli müşteriye de yabancı turist gibi ilgi gösteririm” vurgusu yüzde 69.4 oranına sahip oldu. “Alışveriş yapsa da yapmasa da müşteriyi özenle ağırlarım” cevabı ise yüzde 75.8 oranla sonuçlara yansıdı. Bu oranları, müşterinin her anlamda velinimet olduğu algısıyla ve iş ahlakı gereği mesleğini severek yapmakla bağdaştırmak mümkün.
Yerel kültürü tanıtmayı önemsiyorlar
Araştırmada esnafın kendini geliştirdiği ve yüzde 75.8 oranla işi işte öğrenip tecrübe kazandıkları görüldü. Yüzde 22.6 oranla turizm alanında eğitimini almış esnafın varlığı da sonuçlara yansıdı. “Kültür turizmi mi yoksa alışveriş turizmini mi önemsiyorsunuz?” sorusuna yüzde 58.1 oranla ‘alışveriş turizmi, yüzde 32.3 oranla ‘kültür turizmi’ yanıtı verildi. “Yerel kültürü tanıtmak mı, yoksa popüler olanı alıcıya sunmak mı önemli?” sorusuna esnafın yüzde 59.7’si ‘yerel kültürü sahiplenmeli ve turiste tanıtmalı’ yanıtını verdi. Yüzde 30.6 oranla ise ‘popüler olanı takip edip satmalı’ cevabı alındı. İçinde bulunulan döneme göre şartlar değiştiğinden ‘her ikisi de olmalı’ cevabı yüzde 6.4 oranla sonuçlara yansıdı.
Yüzde 27.4’ü iş saatleri dışında spor yapmayı tercih ediyor
“İş saatleriniz dışında yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler nelerdir?” sorusuna esnafın yüzde 27.4’ü ‘spor yapmak’ yüzde 21’i ‘müzik dinlemek’, yüzde 16.1’i ‘film izlemek’, yüzde 8.1’i ise ‘kitap okumak’ yanıtını verdi. Ayrıca piknik yapmak, manzara izlemek, çocuklarıyla vakit geçirmek, bilgisayar oyunu oynamak, gezmek ve aile ile vakit geçirmek gibi aktiviteler de tercihler arasında yer aldı
Yüzde 30.6’sı kitap okumuyor
“Ne tür kitaplar okuyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 16.1’i bilimsel, yüzde 14.5’i roman, yüzde 12.9’u dini içerikli kitap, yüzde 12.8’i ise macera türü yanıtını verdi. Aynı zamanda dünya klasikleri, gazete, dergi, tarihi roman, polisiye, bilim-kurgu roman ve kişisel gelişim kitaplarının da tercihler arasında yer aldığı görüldü. Kitap okumadığını belirten katılımcıların oranı yüzde 30.6 oranla dikkat çekti.
Pandemi süreci Kapalıçarşı esnafını etkiledi
Araştırma, pandemi sürecinde esnafın maddi yönden zarar gördüğünü ve en çok da dükkan kiralarını ödeme zorluğu çektiklerini gözler önüne serdi. Satış yapamadığı için kazanç elde edemeyen ve kiralarını da ödeyemeyen esnafın kepenk indirdiği, ekonomik yönden büyük ölçüde sıkıntı yaşadıkları, turist gelmediği için zarar ettikleri, herhangi bir destek alamadıkları ve zor zamanlar geçirdikleri anlaşıldı. Hatta sağlık problemi yaşayanların, Covid’e yakalanmaları nedeniyle yaşamını yitirenlerin ve dükkanını kapatanların da olduğu gözlemlendi. Psikolojik anlamda kaygı, korku, endişe yaşadıklarını belirtenler de pandemi sürecinin esnafın iş ve özel yaşamında olumsuz etkilere sebep olduğunun anlaşılmasını sağladı.
Pandemi sürecinde iş yapabilen esnaf ise Rusya, Azerbaycan, Arabistan, Pakistan, Balkan ülkeleri, Polonya’dan gelen turistlere satış yapabildiklerini belirtti. Bu durum ise yabancı turistin satışlara belli bir ölçüde de olsa hareketlilik kattığını gösterdi. Türkiye’den yerli turist ziyaretinin olmaması nedeniyle yerli turizmin durma noktasına geldiği tespit edildi.
Esnaf gelecek beklentisi içinde
Mesleklerinde her daim sirkülasyon olmasının bir kesim esnaf için umut vaat ettiği görüldü. Olumsuz düşünceler içinde olan esnaf da üretimin zorlaşmasını sebep gösterdi. Eskisi gibi çırak olmadığı için mesleğin sürdürülebilirliği adına geriden gelen bir neslin olmadığı ifade edildi. Turizmin ve Kapalıçarşı’nın sonunun gelmeyeceği ancak sektörlerin günün koşullarına göre değişebilme ihtimali öne sürülerek kuyumculuğun çarşıda giderek azalacağı ifade edildi. Esnaflık mesleğinin geleceğinin parlak, önünün açık olduğu yönünde de olumlu yorumların varlığından bahsetmek münkün.
Kapalıçarşı’nın tanıtıma ihtiyacı var
“Kapalıçarşı’nın daha hareketlenmesi için yetkililer tarafından ne gibi önlemler alınmalı?” sorusuna daha fazla reklam gerektiği, tanıtımlara ihtiyaç duyulduğu, tadilatların hızlıca yapılması gerektiği, ulaşım sorununun çözülmesi ve otoparkın düzenlenmesi gerektiği, kira yardımı gibi maddi desteklere ihtiyaç duyulduğu, güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiği, kültürel etkinliklerin düzenlenmesi gerektiği verilen cevap ve öneriler arasında öne çıktı.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın