CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı basın açıklaması ile 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılmasını değerlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık'ın vekilin açıklaması şöyle:
AKP iktidarında ortaöğretim kurumlarına ve üniversitelere giriş sınavlarında sayısız değişiklik yapılmıştır. Getirilen yeni sistemlerle kaldırılan sistemlerin gerekçeleri aynıdır. 20 yıllık AKP iktidarında diploma odaklı eğitim planlaması, yetkinlik odaklı planlamanın önüne geçmiş, nitelikli eğitim ve istihdam arasında bağ kurulamamıştır. Yetkinlik geliştirmeye açık, nitelikli eğitim sadece dar bir azınlığın erişebileceği ayrıcalık haline gelmiştir. Çocuklarımız nitelikli eğitime erişen azınlık ve bu eğitim imkanlarına erişemeyen çoğunluk olarak ayrıştırılmıştır. Kamusal bir hizmet olan nitelikli eğitim satın alınır olmuştur. Nitelikli ve parasız okulların oranı hızla azalırken, öğrencilerinin yeterliklerine katkı sağlamayan okulların sayısı arttırılmıştır. Veli ve öğrencilere “kendi çözümünü kendin bul” politikası uygulanmıştır. Eğitim, ekonomi ve demokrasi arasında uyumlaşmayı sağlayacak bir anlayış geliştirilememiştir. Arkasında bir eğitim planlaması bulunmaksızın kabul edilen projeler yüzünden, kaynaklar heba edilmiştir. Eğitim 21. yüzyılın gereksinimlerine göre tasarlanamamış, öğrencilerin belli beceri alanlarında uzmanlaşmalarını sağlayacak bir çerçeve inşa edilememiştir. Dünyaya entegre olabilmek, nitelikli ve becerikli iş gücünün yetiştirilmesi ve istihdam edilmesi ile mümkündür. İktidarın eğitim sistemi, bu özellikleriyle böyle bir sonucu üretmekten uzaktır.
Üniversiteler boş, mezunları ise işsiz kaldı!
Bu süreçte tüm eğitim politikaları plansız yapılmıştır. Eğitim sisteminde sürekli değişiklikler yapılarak sistem içinden çıkılamaz bir hale sokulmuştur. Kadrolu akademisyeni ve yeterli imkanı olmayan üniversiteler açılmıştır. AKP iktidarında üniversite mezunlarının büyük çoğunluğuna istihdam sağlanamamıştır. Üniversiteler boş, mezunları ise işsiz kalmıştır.
YÖK’ün dün akşam yaptığı açıklama ile üniversite giriş sınavlarındaki baraj puanları kaldırılmıştır.
Ancak, asıl sorunun barajı kaldırmak değil erişebilir nitelikli eğitimi sağlamak ve istihdam yaratabilmek olduğu unutulmamalıdır.
Her genç tabi ki üniversiteye girebilme imkanına sahip olmalıdır,
Ancak bu konu;
- Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar öğrenciye erişilebilir, nitelikli, doğru planlanmış bir eğitimi sunmakla,
- Doğru, objektif, bir ölçme değerlendirme sistemi de kullanılarak gerçekleştirilebilir.
- Üniversiteler bir dekan bir mekan anlayışı ile değil, akademisyeni ile, olanakları ile, kaliteli eğitimi ile, mesleki envanter ve ihtiyaç duyulan alanlarda açılmış bölümleri ve fakülteleri ile sağlanabilmelidir,
- Mezun olan öğrencilerin istihdamı konusunda, üreten, büyüyen, istihdam yaratan politikaları inşa ederek, kalıcı çözümler üretmek gerekir.
Baraj olmasın zaten, her öğrenci üniversiteye girsin tabi bunda sorun yok,
Ancak baraj Milli Eğitim sistemindeki yanlışları, orta öğretimin hergün daha da düşen başarısı ve çocuklarımızın sınav sonuçlarına yansıyan bu durumu eğitim sistemini iyilestirerek, nitelik kazandırarak değil de tartıştırmamak için baraj kaldırılıyorsa, bazı üniversitelerin akademik kadrolarını tamamlamadan, nitelikli eğitimi orada sağlamadan, buralar tercih edilmiyordu, şimdi boş kalmasın diye yapılıyorsa, ayrıca vakıf üniversiteleri öğrencisiz kalmasın diye yapılıyorsa ve en önemlisi de eğitim bir siyasi araç olarak kullanılıp seçim yatırımı için yapılıyorsa bu doğru değildir.
Kaldı ki eğer her öğrencinin üniversiteye erişebilmesi istenseydi, öncelikle sınava giriş ücretleri kaldırılmalıydı. Sınava giren öğrencilerin büyük bir bölümü bu ücreti ödeyemeyecek durumdadır. Sınavların ücretsiz olması gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.
Hedef her öğrenci okul öncesinden yüksek öğretime nitelikli bir eğitim alabilsin, iyi yetiştirilebilsin, tüm üniversiteler nitelikli bir eğitim verebilsin, her genç üniversite eğitimi alabilsin ve mezun olan gençlerin istihdam sorunu olmasın şeklinde olmalı, politikalar bu hedefe göre oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak;
Okul öncesinden başlayarak üniversite düzeyini kapsayacak bir eğitim reformu ile herkese eşit, ücretsiz, bilimsel ve adaletli bir eğitim hakkı sağlanması gerekmektedir. Eğitim alanında bireyin ihtiyacına göre fırsat ve imkan sunan bir sistem kurulmalıdır. Bizim öncelikle kademeler arasındaki geçişi bütünlüklü olarak yeniden değerlendirmemiz gerekir. Alt eğitim düzeylerinde çözülemeyen sorunlar hızlıca yapılan değişikliklerin durumu daha karmaşık hale getirileceği bilinmelidir. Ve yine bilinmelidir ki, bu tür değişikliklerle Türkiye’nin uzun yıllardır yaşadığı üniversiteye giriş sorununun kalıcı biçimde çözülmesi mümkün olmayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında öğrencilerimize ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda yaşam boyu nitelikli eğitime eşit erişim imkanı sunulacaktır.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın