Trabzonspor Başkanı Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda konuştu.
Ağaoğlu; "Naklen yayın geliri özellikle Süper Lig kulüpleri için önemli bir faktör. Naklen yayın geliri 500-550 milyon Dolar olarak yansımıştı. Yüzde 75’lik küçülmede en büyük zararı Anadolu kulüpleri gördü. Futbolda gerçek rekabet istiyorsak öncelikle gözümüzü Anadolu kulüplerimize çevirmemiz lazım" dedi.
Yeni naklen yayın ihalesi için bir rakam belirlemediklerini söyleyen Başkan Ağaoğlu, "Rakam belirlememiz gerçekçi olmaz. Yurt dışından tecrübeli, yetenekli bir şirketle Kulüpler Birliği olarak danışmanlık anlaşması imzaladık. Önümüzdeki ihaleyi genel bir paket olarak değil, 7-8 pakete bölerek yapmayı hedefliyoruz. Yurt dışı yayın hakları, büyük maçların yayın hakları ve dijital yayın hakları olacak. Farklı gelir kalemleri olacak. Şart ne olursa olsun bugün ödenen bedelin üzerinde bir bedelle ve döviz endeksli olması lazım. Kur kaybından etkilenmememiz lazım. Oyunculara ödemeleri yüzde 70-80 yabancı para birimi ile oluyor. Oradan da kulüplerimizin olumsuz etkilenmemesi lazım" ifadelerini kullandı.
"BİLET GELİRLERİ DEPLASMAN MASRAFLARINA BİLE YETMİYOR"
Bu sezon en fazla seyirciyi Fenerbahçe maçında aldıklarını aktaran Ağaoğlu, "Bu maçta seyirci hasılatı olarak elde etmiş olduğumuz gelir 1,2 milyon lira. Hani hangi hayvana kulak derseniz oraya yapıştırın. Masraflara bile yetmiyor. İki deplasman parasını dahi karşılayacak bir gelir değil. Şimdi şöyle bir özet yapalım. Bundan üç sene önce üç puan karşılığı elde edilen gelirin euro karşılığı 800 bin euroydu. Bugün o rakam 250 bin euroya inmiş durumda. Yani naklen yayından elde etmiş olduğumuz gelir dahil bütün gelirlerimiz seyirci hasılatı, ürün satışı bütün bunların hepsi yüzde 70-80 oranında azalmış durumda. Bu oranda sizin gelirlerinizin azaldığı bir yerde yapmış olduğumuz anlaşma veya yeniden yapılandırma veya finansal fair-play kurallarına uymanız mümkün değil. Fiziki olarak mümkün değil." şeklinde konuştu.
"FUTBOLCULARIN YÜZDE 90'I KORONAVİRÜS GEÇİRDİ"
Ahmet Ağaoğlu, kulüplerin vergi borçları hakkında ise "Pandemi döneminde aşağı yukarı bütün endüstrilerde vergi borçları veya yapılandırılmış vergi borçları bir iki sene süreyle ertelendi. Ertelenmeyen tek endüstri, futbol endüstrisi. Oysaki sinemaların, tiyatroların, konser salonlarının, kafelerin, restoranların kapandığı ve insanların eve kapandığı, tam kapamaların yaşandığı o dönemde futbol takımları üç günde bir maç oynadı. Haftanın her günü maç oynayarak Türk insanını evde televizyon başında en azından psikolojik olarak rehabilite eden tek sektördü. Televizyonlarda bir diziler, bir de futbol maçları vardı. Futbol oynamaya çalışırken de teknik direktörler, yöneticiler ve futbolcuların yaklaşık yüzde doksanı Kovid-19 geçirdi." değerlendirmesinde bulundu.
"ŞİKAYETİMİZ SİSTEME"
Kulüpler Birliği'nde Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile ilgili çalışma grubu oluşturduklarını dile getiren Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Federasyonumuzla birlikte son iki-üç haftadır yoğun olarak çalışmaları sürdürüyoruz. Taleplerimizi kamuoyuyla da paylaştık. Yani o toplantılardan çıktıktan sonra da bunları net olarak ifade ettik ama bir kez daha söyleyeyim ben burada. Bizim hiçbir şekilde isimlerle, kişilerle alakalı olarak herhangi bir beklentimiz veya şikayetimiz söz konusu değil. Bizim bütün şikayetimiz sistemden. Yani merkez hakem kurulunda bir sistemin olmaması. Atamaların neye göre yapıldığının belli olmaması. Gözlemci raporlarının neye göre tanzim edildiği ve günün hangi saatinde teslim edildiği."
Ahmet Ağaoğlu: Şahıslardan değil, sistemden şikayetçiyiz
"ÖZET OLARAK SİSTEM YANLIŞ"
Gözlemcilerin 2-3 saat içerisinde verilmesi mümkün olan değerlendirme raporlarını 24 saat beklettiğini belirten Ağaoğlu, sözlerine şöyle son verdi: "Şikayetimiz, büyük liglerde olmayan baba, oğul, amca, yeğen hakem silsilesinin oluşması, hakem eğitim sisteminin yanlış olması. Burada çok net olarak söylüyorum. Yani verilmiş olan bir eğitim var ve o eğitim neticesinde eğer sahaya bu şekilde yansıyorsa ya eğitimi verende yanlış var ya eğitim alanda bir yanlış var ya da ikisi birlikte yanlış. Ama özet olarak sistem yanlış. Lise düşünün ki, yani 10-12 iki senedir mezun veriyor ama verdiği mezunlardan hiçbir tanesi üniversiteye giremiyor."
Yorum Yazın