Trabzonspor’un Türk futboluna adını duyurmaya başladığı dönem 1973-1974 sezonu Türkiye Kupası çeyrek final mücadelesinde karşılaştığı Fenerbahçe müsabakaları olarak anılır. İkinci lig ekibi Trabzonspor, kupanın bir ve ikinci turlarında Birinci Lig'in Adanalı temsilcileri Adanaspor ve Adana Demirspor’u eleyerek adını çeyrek finale yazdırmıştı.
Kendi liginde zirvede yer alan Trabzonspor bir üst ligin zirvesindeki Fenerbahçe ile eşleşmişti. Trabzonspor için bu sezonda önemli olan kendi öz evlatlarından oluşturduğu kadro ile yıllardır kapısından döndüğü Birinci Lig’e çıkmaktı. Kupa bu yüzden ikinci plandaydı. Yine de karşısına o dönem Türk futbolunun en güçlü ekibi Fenerbahçe çıkınca şehirde ister istemez bir heyecan oluşmuştu.
Takvimler 13 Şubat 1974’ü gösterdiğinde Trabzon Şehir Stadyumu’nda tarihteki ilk Trabzonspor-Fenerbahçe maçı oynandı ve karşılaşma 0-0 sona erdi. Bir gün sonraki gazeteler ise maçın tek kale oynandığını yazıyordu. Ancak Trabzon’a ilk defa gelen Fenerbahçe tarafından değil, İkinci Lig ekibi Trabzonspor oynamıştı bu oyunu. Sayısız gol fırsatından yararlanamayan, şampiyon rakibine bir korner dahi kullandırmayan Trabzonspor…
Maç sonunda güzel görüntüler de vardı. Fenerbahçe’nin dünyaca ünlü teknik direktörü Didi’ye kemençe hediye edildi. Kemençenin sesini duyan Brezilyalı teknik adam, ‘Fenerbahçe keşke kemençe gibi ahenkli ve yüksek tonlu ses çıkarabilseydi’ açıklamasıyla gündeme gelecekti. Rövanş mücadelesi ise iki hafta sonra 27 Şubat 1974 tarihinde İstanbul İnönü Stadı’nda hakem Orhan Cebe’nin düdüğüyle başladı. 2-1 üstün götürdüğü mücadeleyi son dakikalarda yediği gollerle 3-2 kaybeden Trabzonspor şanssızlığının kurbanı oluyordu. Ertesi gün gazetelerde “Fenerbahçe öldü öldü dirildi," “Trabzon büyük Fenerbahçe’den üstündü,”“Fenerbahçe’yi şansı kurtardı,” “Teşekkürler Trabzonspor,” “Trabzonspor’a hayran olduk” şeklinde başlıklar atılıyordu. Kupadan elendikten sonra kendini tam anlamıyla lige veren Bordo-Mavililer yedi yıllık bekleyişin sonunda adını nihayet Birinci Lige yazdırıyordu.
Ligdeki ilk sezonunda Türkiye Kupası’na ikinci turdan başlayan Fırtına rakibi B. Merinos’u her iki maçta da yenerek adını bir üst tura yazdırıyordu. Çeyrek finalde rakip yine aynı, son iki sezonun lig şampiyonu Fenerbahçe oluyordu. Deplasmanda 1-1 berabere kaldığı rakibini bu kez evinde 2-1 yenip bir üst turun yolunu tutuyordu Bordo-Mavililer. Yarı finalde rakip Boluspor’du. Evinde oynadığı ilk maçı 3-0 gibi net bir skorla kazanan Trabzonspor, ikinci maçta aldığı 1-0 yenilgiye rağmen Birinci Ligdeki ilk sezonunda adını Türkiye Kupası finaline yazdırıyordu. O yıllarda çift maç üzerinden oynanan final müsabakalarında Trabzonspor’un rakibi Beşiktaş oluyordu. İlk maçı evinde oynayan Bordo-Mavililer rakibini Kadir Özcan’ın golüyle 1-0 yenerek ikinci maç öncesi avantaj sağlıyordu. İnönü’de oynanan tartışmalı ikinci maçta ise rakibine 2-0’lık skorla kaybedince kupayı rakibine kaptırıyordu.
Her sezon bir önceki sezonun üstüne koyarak ilerleyen Trabzonspor, 1975-1976 sezonunda Türk futbolunda görülmemiş bir başarıya imza atarak İstanbul hegemonyasına son verip lig şampiyonu oldu. Henüz ikinci sezonunu geçirdiği Birinci Ligde şampiyonluğun yanı sıra Türkiye Kupası’nda üst üste ikinci kez finale çıkma başarısı gösterdi. Finale giden yolda sırasıyla Sarıyer, Giresunspor, Ankara Demir ve Göztepe’yi eleyen Bordo-Mavililerin finaldeki rakibi ise bu kez Galatasaray oluyordu. İlk maçı evinde 1-0 kazanan Trabzonspor rövanş maçına yine avantajlı bir skorla gidiyordu. İkinci maçta ise bu kez Galatasaray 90 dakikayı 1-0 önde bitirince maç önce uzatmalara, eşitlik yine bozulmayınca penaltılara gitti. Trabzonspor penaltı atışları sonucunda rakibine 5-4 kaybedince ikinci kez çıktığı finalde kupayı yine kaybeden taraf oluyordu. Aynı sezon lig, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık kupalarını kazanan Trabzonspor’un müzesinde eksik kalan tek kupa ise Türkiye Kupasıydı.
Trabzonspor tarihine “Altın Sezon” olarak geçen 1976-1977 sezonu Trabzonspor’un sadece ulusal değil, uluslararası anlamda da adını duyurduğu bir yıldı. Özellikle Şampiyon Kulüpler Kupası’nda Liverpool maçında alınan skor ve ortaya konan futbol Trabzonspor’un Avrupa’nın her takımıyla mücadele edebileceğinin en büyük kanıtıydı. Lige de fırtına gibi giren Bordo-Mavililer erkenden açılan puan farkıyla adeta rakipsiz olduklarının mesajını veriyordu. Türkiye Kupası’na üçüncü turda başlayan Trabzonspor’un rakibi Eskişehirspor’du. İlk maçı evinde 1-0 kazanan Trabzonspor, deplasmanda alınan 0-0’lık sonuçla adını bir üst tura yazdırıyordu. Dördüncü turda rakip Adana Demirspor’du. Deplasmanda oynanan ilk maçta alınan 0-0’lık beraberlikle evine avantajla dönen Karadeniz Fırtınası normal süresi 0-0 biten ikinci maçın sonunda, uzatmalarda bulduğu gollerle rakibini 3-0 yenerek çeyrek finale yükseliyordu.
Çeyrek finalde rakip bir kez daha Fenerbahçe’ydi. Trabzonspor Türkiye Kupası’nı çok istiyordu ve bu kez hata yapmamakta kararlıydı. 9 Mart 1977 tarihinde çeyrek finalin ilk maçı Trabzon Şehir Stadı’nda hakem Orhan Cebe’nin düdüğüyle başlamıştı. Trabzonspor’un yoğun baskısı altında oynanan karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erdi. İkinci yarının 65. dakikasında Bekir Barçın’ın kırmızı kart görmesiyle Trabzonspor 10 kişi kalmıştı. İç sahada yenecek bir gol kupada turu tehlikeye sokabilirdi. Dakikalar 73’ü gösterdiğinde korkulan olmuyor; Ali Kemal Denizci’nin golü on kişi kalan Trabzonspor’u 1-0 öne geçiriyordu.
Golden 7 dakika sonra bu kez sahneye Hüseyin Tok çıkıyor ve karşılaşmada skoru belirleyen golü atarak ilk maçta 2-0’lık avantajı takımına sağlıyordu. Üç hafta sonra oynanan çeyrek final rövanş mücadelesinde Trabzonspor İstanbul’da da ağırlığını ortaya koyarak 55. dakikada Necati Özçağlayan’ın attığı golle rakibini 0-1 yenerek bir üst tura yükseliyordu. Yarı finalde rakip ise o sezon ikinci ligde mücadele eden Kocaelispor’du. Kocaeli İsmet Paşa Stadı’nda oynanan ilk maçı Kocaelispor 65. dakikada Raşit Çetiner’in golü ile 1-0 kazandı. Bu skorun ardından Kocaeli yerel basını ve bazı gazeteler Trabzonspor ile ilgili alaycı tavırlarla “Hamsinin Başını Ezdik” tarzında başlıklar attılar. Bu haberleri gören Trabzonspor oyuncuları iki hafta sonra oynanacak rövanş maçı için farklı bir hazırlık yaptılar.
Karadeniz’in o hırçın, inat ve dik kafalı gençleri formasına aşık oldukları şehirlerini dünyaya tanıtırken, bir alt ligde oynayan bir takımın kendileri hakkında dalga geçmelerini, alaycı tavır sergilemelerini kabul etmeleri beklenmezdi elbette. Maç günü geldiğinde soyunma odasında Kaptan Cemil maç taktiğini vermeye hazırlanan Suat Hoca’ya; “Hocam biz arkadaşlarla konuştuk sen bize bırak bu maçı” der ve Suat Hoca da bunun üzerine başka bir şey demez. Taktik bellidir maç öncesi oyuncular birbirlerine; “Rakip takım sahamıza gelirse gol yemiş sayılacağız” derler. Beklenen maç başlar ve Trabzonspor henüz 5. dakikada Necmi Perekli’nin golüyle 1-0 öne geçer. Trabzonspor hücumları bitmek bilmeyen bir hal alır ve ilk yarı Ahmet Ceyhan ve Hüsnü Özkara’nın da golleriyle 3-0 önde kapanır. İkinci yarıda da Kaptan Cemil ve Ali Kemal’in golleriyle maçı 5-0 önce kapayan Trabzonspor hem rakibine ders verir hem de adını üst üste üçüncü kez Türkiye Kupası finaline yazdırır. Maçtan sonra gazetelerde ise Trabzonspor forvetleri biraz daha becerikli olsaydı 5 değil 15 gol atardı haberlerine yer verir.
Trabzonspor’un finaldeki rakibi ise Beşiktaş’tır. Takvimler 18 Mayıs 1977’yi gösterdiğinde finalin ilk ayağı için her iki takım da Trabzon Şehir Stadyumu’ndaki yerini alır. Tribünler tıklım tıklım doludur ve hakem Ziya Türkdoğan’ın düdüğüyle maç başlar. Trabzonspor maçın 22. dakikasında Ahmet Ceyhan’ın golüyle 1-0 öne geçer. Maçın son dakikalarına doğru Kadir’in şutu direkte patlayınca maçta başka gol olmaz ve iki yıldır olduğu gibi bu yılda da Trabzonspor ilk maçı 1-0 önde tamamlar. Maç sonrası basına açıklamalarda bulunan Ahmet Suat Özyazıcı; “Necmi’nin sakatlanması ve Ali Kemal’in etkisiz kalması farklı sonuca gitmemizi etkiledi. Her şeye rağmen bir gol atan ve bir topu dönen taraf bizdik. İki yıldır olduğu gibi bu yıl da ilk maçı evimizde oynadık ve yine 1-0 kazandık. Bu sefer şeytanın bacağını kıracağız ve İstanbul’da da Beşiktaş’a şans tanımayıp kupayı biz kaldıracağız” ifadelerini kullanır.
Rövanş maçı öncesinde her iki takım teknik direktörü bir araya gelmişti. Kupanın iki ucundan tutan teknik adamlardan Ahmet Suat Özyazıcı; “Kupamız çok ama bizim Türkiye Kupamız yok. İki senedir kupayı sırtlamak için geliyoruz, fakat olmuyor. Allah’ın hakkı üçtür! Bu sefer alıp şehrimize götüreceğiz” derken, Beşiktaş Teknik Direktörü İsmet Arıkan ise; “İstanbul bu yıl kupaya hasret kaldı, kardeş payı yapalım lig sizin, kupa bizim olsun” açıklamasında bulunuyordu.
Tüm bu gelişmelerin ardından 25 Mayıs 1977 günü İstanbul İnönü Stadı’nın o müthiş atmosferinde, hakem Talat Tokat’ın düdüğüyle dev finalin ikinci ayağı başlar. Tribünlerde dikkat çeken bir hadise de yaşanır. Beşiktaş’ı desteklemeye sadece kendi taraftarları değil Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarları da gelmiştir. Maç, tribünlerdeki dinamizmin aksine düşük bir tempoda ve her iki tarafın da dikkatli oyunuyla devam ediyordur. İki takımın tehlikeli atakları maç boyunca kale çizgisini geçmeyince karşılaşma başladığı gibi 0-0 sona eriyor ve Trabzonspor istediği kupasına nihayet kavuşuyordu. Maç sonunda Trabzonsporlu oyuncuların taraftarlarıyla beraber yaşadığı mutluluk ve sevinç gösterileri ise kupayı ne kadar istediklerinin birebir kanıtı gibiydi. Soyunma odasında da bayram havası esmektedir. Kupa sırasıyla tüm oyuncuların ellerinde dolaştıktan sonra Ahmet Suat Özyazıcı’ya gelmiştir. Özyazıcı, çok mutludur, kupaya uzun uzun bir süre baktıktan sonra “Seni kazanmak kolay olmadı ama sonunda başardık” der ve şu açıklamaları yapar:
“Bu sezon uzun süredir özlemini çektiğimiz Türkiye Kupası’nı müzemize katabilmek için tüm taraftarlarımıza söz vermiştik. Sözümüzü yerine getirdiğimiz için çok mutluyum. Sırada Cumhurbaşkanlığı kupası var.”
Dönemin ünlü dergilerinden Hayat Spor Trabzonspor’un kupa sevincine geniş yer verir. Dikkatleri çeken başlık ise tribünlerdeki üç İstanbul taraflarını da gösteren bir fotoğrafın yanında yazmaktadır: "Koalisyon İstanbul’u kurtarmadı."
Trabzonspor lig ve kupa şampiyonluğunun ardından Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda da Beşiktaş’ı normal süresi 1-1 biten karşılaşmanın ardından penaltı atışları sonucunda 3-1 mağlup edecek ve sezonu alınacak tüm kupaları toplayarak kapatacaktır. Böylece 1976-1977 sezonu Trabzonspor’un tarihinde “Altın Sezon” olarak kendine yer bulacaktır.
Yorum Yazın