İddialı transferler yaparak lige şampiyonluk hedefiyle giren Trabzonspor, uzun zaman sonra lige 3'te 3 yaparak başladığı sezonda 24 günde 7 maç yapmanın getirdiği fiziksel ve mental yorgunlukları ve sakatlıkları bulunan Cornelius, Gervinho, Bruno Peres, Trondsen, Dorukhan Toköz gibi oyuncularının iyileşme süreçleri için zaman kazanma ihtiyacını da hesaba katarsak milli maçlar için verilen 2 haftalık arayı hiç bu kadar memnuniyetle karşılamamıştı..
Karadağ ve Hollanda maçlarında yaşanan hüsranın Şenol Güneş'in görevden alınması ile sonuçlanması sonrası Galatasaray maçına odaklanma sorunu yaşayan camia, Galatasaray'ın transfer politikasını değiştirerek takımı gençleştirmesi ve Cicaldau, Sacha Boey, Morutan, Nelsson, Berkan Kutlu gibi kendini kanıtlamaya muhtaç isimsiz oyuncular transfer etmiş olması nedeniyle ben de dahil pek çokları tarafından yarıştaki diğer 3 rakibine nazaran dezavantajlı görülüyordu ama bu faktörler bazılarının maç öncesi iddia ettiği gibi "Trabzonspor'un ağır favori olduğunun, maçı farklı kazanacağının" gerekçesi olamazdı..
Sonuçta karşımızdaki takım hoşumuza gitse de gitmese de Süper Lig'de en fazla şampiyonluğu bulunan ve hangi şartlarda olursa olsun kazanma geleneğine sahip bir takım..Önceki 3 lig maçının aksine sakatlıkları bulunan Gervinho ve Djaniny'in yerine maça Abdülkadir Ömür ve Cornelius ile başlayan Abdullah Avcı özellikle Abdülkadir'den istediği verimi alamadı..Yenilen ilk gol öncesi Abdülkadir'in kendini çabuk yere bırakmasıyla kaybedilen top sonrası sezonun formsuz ismi Edgar'ın kafasını kaldırmadan ezbere kaleciye geri pas yapması sonucu Emre Kılınç'ın attığı golle 20. dakikada geriye düşen Trabzonspor daha bu golün şokunu atlatamadan bu sefer İsmail Köybaşı'nın topu karşılarken yaptığı hata sonrası yenilen golle 0-2 geriye düştü..
Trabzonspor ile sözleşme imzaladığı 10 Kasım 2020 tarihinden bugüne kadar koşulsuz desteklediğim Abdullah Avcı'nın özellikle koşarken yuvarlanan Abdülkadir Ömür'e ve zaten potansiyeli bilinerek alınan İsmail Köybaşı'na 37 dakika tahammül göstermesi pahalıya mal oluyordu..Neyseki Abdullah Hoca'nın yaptığı hatalı tercihlerin farkına varıp 37. dakikada Abdülkadir Ömür - Yusuf Sarı ve İsmail Köybaşı - Trondsen değişiklikleriyle takım silkelendi ve akabinde de golü buldu..İşte ilk yarı bitmeden gelen o gol Trabzonspor'u maça ortak etti..Eğer soyunma odasına 0-2 mağlup durumda gitmiş olsaydık ikinci yarı takımın erken gol bulma çabasıyla paniklemesi ve seyircinin takımın aleyhine döneceği ihtimallerini de düşünürsek işimiz çok daha zor olacaktı..
İkinci yarı oyun dengeli giderken araya atılan bir topta bazılarının çok beğendiği benim vasat bulduğum Hamsik'in geçmişine yakışır şekilde yaptığı vücut çalımı sonrası attığı nefis pasa Trabzonspor adına sahanın en iyisi olan Nwakaeme'nin net vuruşla karşılık vermesiyle 62. dakikada 2-2 eşitliği yakaladı..Fakat 62-82 arası özellikle Berat - Hamsik ikilisinin geriye dönüşlerde sorun yaşaması ve takımın oyundan düşmesine Abdullah Hoca'nın hamle yapmakta geç kalması da eklenince Trabzonspor kalesinde tehlikeli pozisyonlar verdi..Bu bölümde Abdullah Hoca'nın oyuna diri Siopis'i almakta geç kaldığını düşünüyorum..Yazıyı noktalamadan önce bir parantez de geçen sezonun yıldızı bu sezonun formsuz ismi Edgar'a açmak istiyorum.. Sivasspor maçında yaptığı gereksiz hamleyle neden olduğu penaltı ile maçı diken üstünde seyretmemize neden olması ve Galatasaray ile oynanan maçta yaptığı basit hata ve top kayıpları kalemizde ciddi tehlikeler atlatmamıza neden oldu..Edgar formsuz olduğunun, istediklerini yapamadığının farkında ve bu vücut diline de yansıyor..Bu sezon hiç görmediğim kadar hırçın..Bir an önce toparlanmasını diliyorum..
Bu kadar basit hata ve top kaybı ile oynadığımız maçta oyuncuların ve antrenörün de formsuzluğunu hesaba katarsak yarıştaki rakibimize karşı 0-2 geriden gelerek 1 puanı kurtarmış olmayı kazanç olarak görüyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın